- 13 Aralýk 2025 - TEKNOLOJÝK BAÐIMLILIK PÝÞMANLIKTIR
- 27 Kasým 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIK FELAKETTÝR
- 08 Kasým 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIK KRÝZ GEÇÝRTÝYOR
- 25 Ekim 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIÐIN SONU
- 11 Ekim 2025 - TELEFONLAR HASTA EDÝYOR!
- 25 Eylül 2025 - LOHUSA HATUN
- 09 Eylül 2025 - SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK! POLÝSLERÝMÝZÝ ÞEHÝT ETTÝ
- 21 Aðustos 2025 - ZEYNEP SULTAN
- 11 Aðustos 2025 - DUALAR VE GÜNLÜK YAÞAM
- 01 Aðustos 2025 - ÇOCUKLA PARKA ÇIKTIK
- 12 Temmuz 2025 - KELEBEK ETKÝSÝ VE MADLEEN GEMÝSÝ
- 27 Haziran 2025 - SENDEN YÝNE SANA GELDÝM
- 23 Mayýs 2025 - ÝBADETLERDE SÜREKLÝLÝK VE BAÞARI
- 08 Mayýs 2025 - NAMAZ VE BAÞARI
- 18 Nisan 2025 - ÝBADET NÝYET VE BAÞARI
- 14 Mart 2025 - KAYSERÝ ÜNÝVERSÝTESÝ’NDE BÝR ÝFTAR
- 03 Mart 2025 - TALAS’TA BÝR ÝFTAR SOFRASI
- 25 Þubat 2025 - SAKAR BABA VE ERBAKAN HOCA
- 05 Þubat 2025 - ZULÜM DEPREMÝ TETÝKLER MÝ?
- 22 Ocak 2025 - DUALARDA AÐLAMAK
- 04 Ocak 2025 - ANNEMÝN MERHAMETÝ
- 25 Aralýk 2024 - KAPIDA BEKLEMEK
- 18 Kasým 2024 - MEVLANA VE HACI BEKTAÞ
- 11 Kasým 2024 - EYVALLAH DEDE
- 19 Ekim 2024 - ÇOCUKLARIMIZI NASIL KORUMALIYIZ?
- 09 Ekim 2024 - TEHLÝKELERE KARÞI GENÇLERÝ KORUMAK
- 30 Eylül 2024 - EMEL UZUN ÖMÜR KISA
- 24 Ocak 2024 - DÜN GAZÝANTEP BUGÜN GAZZE (2)
- 29 Aralýk 2023 - HAYVAN DENEYLERÝ VE BOYKOT
- 24 Aralýk 2023 - GEÇMÝÞTE "GAZÝANTEP" BUGÜN "GAZZE"
DR. OSMAN UTKAN
-YENÝ- ÝLETÝÞÝM TEKNOLOJÝLERÝ BÝRER BOMBADIR
ÝLETÝÞÝM TEKNOLOJÝLERÝ BÝRER BOMBADIR
Bir gün bir komþum ile iletiþim teknolojilerini ve zararlarýný konuþurken komþum, “Kumanda bizim elimizde. Ýstediðimizi açarýz istediðimizi kapatýrýz.” diyerek özgür irade ile tercihlerimizin ortaya çýktýðýný ýsrarla söylemiþti. Ben de tam tersine kumandanýn asla bizim elimizde olmadýðýný izah etmeye çalýþmýþtým.
Þimdiye alanla ilgili olarak okuduklarýmýzdan ve konuya iliþkin yaþadýklarýmýzdan ve gördüðümüzden anladýðým kadarýyla iletiþime ve teknolojilerine dair kullanýmlarýmýz birileri tarafýndan yönlendirilmektedir. Yani bu teknolojileri üretenler, onu kullananlarý kendi baþlarýna býrakmamaktadýr. Kullanýcýlarýn neyi, nasýl tüketecekleri konusunda kimse özgür deðildir.
Bunu geçmiþten belli bir yaþýn üzerinde olanlarýn, net olarak hatýrlayacaklarý, bir örnekle açýklamaya çalýþalým. Özel televizyonculuða yeni yeni geçildiði 1990 yýllarda, RTÜK’ün olmadýðý ve haliyle denetimlerin de olmadýðý yýllarda, özel kanallar istediði þekilde yayýnlar yapmaktaydý. Farklý temalarda yayýnlar vardý. Özel televizyonlarýn büyük bir kýsmý, gece 22.00 ve 23.00’den sonra kýrmýzý noktalý yayýnlar yapmakta idi. Bu yayýnlara genel bir tepki olduðu halde, ilginç bir þekilde bu yayýnlarýn büyük oranda izlendiði görülmüþtür. Burada “Kumanda alimizde olmasýna raðmen nasýl oluyor da bu yayýnlar izleyici bulabilmiþtir?” sorusunu sormadan edemiyorum
Konunun daha iyi anlaþýlmasý için bilindik dizilerden ve onlarýn izlenme oranlarýndan da örnekler vermek yerinde olacaktýr. Türk dizilerinde en çok izleyici bulan ya da baþka bir deyiþle tüm zamanlarýn reyting rekorlarýný kýran sahnelere bakýldýðýnda þiddet sahnelerinin ve cinsel içeriklerin öne çýktýðý görülmektedir. Hatýrlandýðý üzere Muhteþem Yüzyýl dizisinde “Þehzade Mustafa’nýn boðulma” sahnesi izlenme rekoru kýrmýþtý. Bu sahne þiddet içermekteydi. Diðer bir rekor kýran sahne ise Aþk-ý Memnu dizisinde baþrol oyuncularýnýn “cinsel içerikli” sahnesiydi. Ayný þekilde bu sahne tüm zamanlarýn en fazla izleyici rekorunu kýrmýþtý. Televizyonda kumandayý kontrol ettiðimizi sanýyoruz. Ama iþin hakikatinin hiç de öyle olmadýðý ortaya çýkmaktadýr.
Komþumla olan bu sohbetimizde, komþum bu sefer de “Teknolojinin ne zararý olacak! Batýdan teknolojileri alalým ama kültürlerini almayalým.” demiþti. Teknolojilerin insan yaþamýný nasýl etkileyeceðin soba ve kalorifer örneði üzerinden anlatmaya çalýþmýþtým. Daha önce biz soba ile ýsýnýyorduk. Soba varken ev halký sobanýn olduðu odada toplaþýrdý. Orada sýcacýk zaman geçirdi. Çoluk çocuk sobanýn etrafýnda eðelenirdi.
Ancak bir gün kalorifer, sonrasýnda ise doðalgaz teknolojisi hayatýmýza girdi. Daha önceleri ev ahalisi ile ayný odada mecburen zaman geçirirken, artýk herkes ayrý bir odaya çekilmiþ haldedir. Çocuklar ayrý odalarda takýlýyor. Neler yapýyor haberimiz olmuyor. Kimlerle etkileþim halindeler bilmiyoruz. Ayný evin içinde komþular haline geldik.
Bu baðlamda bir hususun da daha altý çizilmeden geçilmemelidir: Teknolojiler alýnýrken beraberinde kültür de alýnmaktadýr. Yapýlan sosyolojik çalýþmalar teknolojilerin hayatý ciddi bir þekilde deðiþtirdiðini göstermiþtir.
Tekrar konuya dönecek olursak; bir kalorifer teknolojisi dahi bizim ailemizi paramparça ettiði bir dünyada, iletiþim teknolojileri bizlere neler yapmaz ki! Bugün boþanma davalarýnýn çoðunda iletiþim teknolojilerine dair unsurlar öne çýkmaktadýr. Telefonlar, bilgisayarlar ve sosyal medya araçlarý yuvalarýmýzý yýkmaya devam etmektedir. Aldatmalar bu mecralar üzerinden rahatlýkla yapýlabilmektedir. Sanal bahis, þans ve talih adý altýnda kumar evlerimize kadar girmiþtir. Bunun sonucunda nice hayatlar son buluyor; nice ocaklar sönüyor. Her türlü çeteler sanal mecralarda kolaylýkla cirit atmakta ve çocuklarýmýza musallat olmaktadýr.
Teknolojiler günah iþlemeyi kolaylaþtýrdý. Daha önce bazý kabahatleri iþlemek için çabalamak gerekirken bu yeni iletiþim teknolojileri üzerinden kötülükler olabildiðince hem yakýnýmýza ve hem de yakýnlarýmýza kadar gelmiþtir. Özellikle ailelerimiz ve çocuklarýmýz büyük tehlike altýndadýr.
Televizyonlar yaygýnlaþmaya baþladýðý dönemlerde bazý eleþtirel bilim insanlarý, televizyonlarý evlerde bulunan birer bomba olarak nitelendirmiþlerdi. Þimdi televizyona ek olarak birçok iletiþim teknolojisi, evlerdeki bombalar olarak durmaktadýr. Bu bombalar patlamaya baþladý. Ya da saatli bomba gibi saati gelince patlamayý bekliyor. Kim bilir ne zaman nasýl bir þiddette patlayacak! Kýsa süre önce evlerimizde televizyon bir bomba olarak salonlarýmýzda duruyordu. Ama þimdi herkesin odasýnda hatta herkesin cebinde ve elinde birer bomba var. Bu bombalar patlayarak bizi yok etmeye devam ediyor. Her biri hem bedenlerimizi hem de ruhlarýmýzý öldürüyor.
Olan bitenleri gördükçe bazen “keþke bu teknolojileri hiç görmeseydik” diyesim geliyor. O kadar olumsuzluklardan sonra, bazen insanýn Orta Çað’da yaþayasý geliyor.
KAHROLSUN ÝSRAÝL
YAÞASIN ÖZGÜR FÝLÝSTÝN
KAHROLSUN ZALÝM ÇÝN
YAÞASIN DOÐU TÜRKÝSTAN



Henüz Yorum yok