EMÝN GÖNEN

EBU UBEYDE BÝR AYNADIR

EBU UBEYDE BÝR AYNADIR

     Ýþte yine bir þehit haberinin ateþiyle yüreðimiz tutuþtu. Gönlümüz hüzün rüzgarlarýyla savruldu. Belki aylar önce en fazla 3 ya da 4 yaþýndaki kýzý da dahil olmak üzere tüm ailesiyle birlikte þehit edilen Ebu Ubeyde’den bahsediyoruz tabi ki. O da masum ve mazlum þehitler kervanýna dahil olmuþ oldu böylece. Geride o davudi sesiyle ümmetin ve tüm insanlýðýn çürümüþ vicdanýný ayaða kaldýrmak için haykýrdýðý anlarýn öksüz hatýrasý kaldý. Zamanýn fitnesi ve tüm kirlenmiþliðiyle bilmem kaç yüze, kaç kimliðe bölünmüþ insanlarýn gerçek yüzlerini ortaya çýkarmak için kendi yüzünden ve kendi isminden vazgeçti ilk olarak. Ödediði ilk bedel buydu belki. Sonra da tüm ailesini ve kendi canýný feda etti bu uðurda. Kendinden öncekiler gibi ve kendinden sonra bu davaya canýný adayanlarýn o müstakbel encamý gibi. Onlarýnki sadece kaçýnýlmaz bir kader deðil, bilinçli, cesur, yiðit ve gözü pek bir tercihti. Onlar bu adanmýþlýðý bu feda edilmiþliði kendi seçti

     Peki ya biz ne yapabildik bu insanlýk imtihanýnda. Neyi feda ettik. Hangi bedeli ödedik. Bu vicdan terazisinde kaç okka geldi hayýflanmalarýmýz. Aslýnda her þehit bir tokattýr köhnemiþ dimaðýmýza. Her þehit bir ikaz levhasý puslu yolumuza. Her þehit bir el feneri karanlýk yolumuza. Her þehit ötelerden bir haberci bir öðretmendir bize iþin kaçýnýlmaz sonunu hatýrlatan.

     Peki bu nurlu öðretmenlerden neyi öðrendik biz. Þeyh Ahmet Yasin “Yarab ümmetin suskunluðunu sana þikâyet ediyorum.” Dedi anlamadýk. Ebu Ubeyde "Ey Ýslâm dünyasýnýn liderleri, partileri ve âlimleri! Siz bizim kýyamet günü hasýmlarýmýzsýnýz." Dedi kalbimiz titremedi. Ne “Benim evlatlarýmýn kaný ümmetin kanýndan daha deðerli deðildir.” Diyen Ýsmail Haniye’den ders aldýk ne “Yataðýmda yaþlý develer gibi ölmekten korkuyorum.” Diyen Yahya Sinvar’dan. Peki nedir bizi harekete geçirecek olan þey. Ümmetin baþýndaki bu öðrenilmiþ çaresizlik lanetini ne yok edecek.

     Kabul edelim hiçbirimiz bu ihlas ve samimiyet turnusolundan alnýmýz ak çýkamadýk. Kaçýmýz alnýmýzýn bu karasýyla yüzleþmeye gerçekten cesaret edebiliyor. Ýþte yýlbaþý geldi. Bizler bu yýlbaþýnda noel aðacý süslemiyor oluþumuzla kendi nefsimizi vicdanen Müslümanlýðýn en üst noktasýna konumlandýrýrken, kaçýmýz çoluk çocuk vahþice katledilen ümmete sýrtýmýzý dönmüþlüðümüzün muhasebesini yapabiliyoruz.

     Ýmzalanan sözde barýþtan sonra kana susamýþ vampirler, yüzlerce defa anlaþmayý bozmuþken garantör ülkelerden ve bu ülkelerin liderlerinden somut birer adým talebi olmayan ve hatta bundan özenle kaçýnan gösteriler, eylemler, basýn açýklamalarý, mitingler, kýnamalar bu saatten sonra artýk insanlarýn kendi vicdanlarýný aldattýðý bir vicdan dolandýrýcýlýðýndan öteye gitmeyecektir.

     Evet Ebu Ubeyde bir aynadýr. Kendi inancýnýn, kendi inanmýþlýðýnýn, kendi samimiyetinin, kendi merhametinin, kendi insanlýðýnýn, kendi mücahitliðinin boydan boya endamýný görmek ve kalibresini ölçmek isteyen varsa Ebu Ubeyde’ye ve diðer þehitlere baksýn. Onlar tüm bu deðerlerin bizdeki en net röntgenini çekiyorlar.

     Artýk kof sýzlanmalarýn, ahlarýn, vahlarýn, nutuklarýn zamaný geçmiþtir. Bu vesileyle daha önce Filistinli mazlumlarýn dilinden yazdýðým bir þiiri sanki Ebu Ubeyde ve tüm þehitlerinden dinliyormuþ gibi okumanýzý istirham istiyorum.

SÜKUTUN KURÞUNU

Vurulmuþsa kalbim, ten yarasýný

Daðlasan da olur daðlamasan da...

Baþýna çaputtan yas karasýný

Baðlasan da olur baðlamasan da...

Akrep bir takvime çakýldý zaman

Sükutun bir kurþun, ömrümü vuran

Þimdi bin eyvahla bakýp arkamdan

Aðlasan da olur aðlamasan da...

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri