- 03 Aralýk 2025 - -YENÝ- ÇAÐIN VEBASI: DÝJÝTAL BAÐIMLILIK
- 10 Kasým 2025 - PAKÝSTAN SEFERÝMÝZ VE GÖZLEMLERÝM
- 30 Ekim 2025 - ÇEDES MEDENÝYET PROJESÝDÝR
- 23 Ekim 2025 - OKULLARDA YOGA TUZAÐI: NESLÝMÝZ ZEHÝRLENÝYOR
- 07 Ekim 2025 - AKSA TUFANI
- 17 Eylül 2025 - -YENÝ- ÞEHÝT EBU UBEYDE...
- 10 Eylül 2025 - NESÝL YETÝÞTÝRENLERÝ ENGELLEYEN MAKAMA MEKTUP
- 11 Aðustos 2025 - ALLAH SOSYAL MEDYANIN DA RABBÝDÝR: DÝJÝTAL MAHREMÝYET
- 29 Temmuz 2025 - YAPAY ZEKÂ: HOCA MI, ASÝSTAN MI, ÞEYTAN MI?
- 25 Temmuz 2025 - KANUNLAR NÜFUSU DÜÞÜRÜYOR, SÖYLEMLER MUZDARÝP
- 21 Temmuz 2025 - KALEME ZULMEDEN SATILIK KALEMLER
- 14 Temmuz 2025 - NÝKAHLA EVLÝLÝK PAHALI ZÝNA UCUZ
- 12 Temmuz 2025 - AÇIKLIKTAN ÇIPLAKLIÐA; MAHREMÝYETÝN ÇÖKÜÞÜ
- 08 Temmuz 2025 - HAVALECÝ ANNE BABALAR NESLÝ PERÝÞAN ETTÝ
- 03 Temmuz 2025 - SINAV SONRASI DÝJÝTAL BAÐIMLILIK VE PSÝKOLOJÝK BUNALIM
- 23 Haziran 2025 - EKRAN MUHAKEMEYÝ ZAYIFLATTI; DÝN, AHLAK VE NAMUS ÇÖKTÜ
- 31 Mayýs 2025 - SEVDÝRÝN, MÜJDELEYÝN, ÝKNA EDÝN!
- 31 Mayýs 2025 - PEYGAMBERÝMÝZ HZ. MUHAMMED (S.A.V) ÞAHSÝYETÝNDE GÜNÜMÜZ GENÇLÝÐÝNDE ÞAHSÝYETÝN ÝNÞASI
- 15 Mayýs 2025 - MÝZAHÎ BÝR VÝDEO NASIL ‘SKANDAL’ OLDU?
- 06 Mayýs 2025 - BAKAN YUSUF TEKÝN'E KÝMLER, NÝÇÝN SALDIRIYORLAR?
- 14 Nisan 2025 - BOÞANMIÞ EÞLERÝN ÇOCUKLARININ PSÝKOLOJÝSÝ: AMAN DÝKKAT
- 19 Þubat 2025 - KOCANIZIN AÝLE AÝDÝYETÝ NASIL SAÐLANIR?
- 04 Þubat 2025 - MADDE BAÐIMLILIÐI DAHA KAÇ CAN ALACAK
- 05 Ocak 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIÐA ÇÖZÜMDE ZEKÂ OYUNLARI
- 25 Aralýk 2024 - EÞLERÝN BÝRBÝRÝNÝ ANLAMAMASI: SEBEPLER VE ÇÖZÜMLER
- 15 Aralýk 2024 - KARI-KOCA ARASINDA SEVGÝ BAÐINI GELÝÞTÝRME VE DEVAM ETTÝRME
- 09 Aralýk 2024 - SURÝYE ZAFERÝ MASADA KAYBEDÝLMESÝN
- 03 Aralýk 2024 - SÜRESÝZ NAFAKA ZULMÜ MEDENÝYET YIKIYOR
- 02 Aralýk 2024 - AÝLE HUZURUNU KAÇIRAN “EL SÖZÜ” : DIÞ MÜDAHALE
- 08 Kasým 2024 - HUZURLU BÝR HAYAT ÝÇÝN 30 ETKÝLÝ ÖNERÝ
- 20 Ekim 2024 - CEPHE ÞEHÝDÝ YAHYA SÝNVAR
- 15 Ekim 2024 - CUMA GÜNÜ TATÝL OLSUN: MEDENÝYET MEFKÛREMÝZ
- 25 Eylül 2024 - DURSUN BU HAYASIZCA AKIN: AÝLENÝ KORU
- 14 Eylül 2024 - PEYGAMBERÝMÝZ HZ. MUHAMMED (S.A.V) ÞAHSÝYETÝNDE GÜNÜMÜZ GENÇLÝÐÝNDE ÞAHSÝYETÝN ÝNÞASI
- 07 Eylül 2024 - DOÐU SEFERÝ: DEÐERLER EÐÝTÝMÝ ÇALIÞTAYI VE SUFFE - NÝZAMÝYE MEDRESELERÝ
- 02 Aðustos 2024 - ÞEHÝT SÜLALESÝ: HENÝYYE
- 30 Temmuz 2024 - TBMM ÝSMAÝL HENÝYYE'YÝ KONUÞTURSUN
- 15 Temmuz 2024 - SÝYONÝST ASKERLER VATANDAÞLIÐIMIZA LEKEDÝR
- 09 Temmuz 2024 - SURÝYE ÜMMET SORUMLULUÐUMUZ VE FÝTNE!
- 15 Nisan 2024 - ÝMDAT ÇAÐRISI: GENÇLÝÐÝ KAYBEDÝYORUZ
- 10 Þubat 2024 - NETANYAHU'NUN NÝHAÝ GAZZE HEDEFÝ: KÝM YÖNETECEK
- 25 Ocak 2024 - ÝNSANLIK VÝCDANINA GAZZE ÇAÐRISI: SEN DEÐÝLSE KÝM?
- 21 Ocak 2024 - GAZZE VE HAYATIN ANLAMI
- 23 Aralýk 2023 - Katil Amerika ve Ýsrail sona geldi
ADNAN KALKAN
-YENÝ- KARMA EÐÝTÝM NESLÝMÝZÝ HARCADI: KÝMLÝKSÝZLÝK
KARMA EÐÝTÝM NESLÝMÝZÝ HARCADI: KÝMLÝKSÝZLÝK
Karma Eðitim Neslimizi Harcýyor
Yaklaþýk bir asýrdýr uygulanan karma eðitim, modernleþmenin zorunlu bir sonucu gibi sunuldu; eleþtirilemez bir tabu hâline getirildi. “Eþitlik” sözleriyle servis edilen bu sistemin bilimsel, pedagojik ve sosyolojik dayanaklarý sorgulandýðýnda ise karþýmýza koca bir ideolojik dayatma ve boþluk çýkýyor. Bugün Türkiye’de eðitim çýktýlarý, ailelerin kaygýlarý ve toplumsal yapýmýzda artan erozyon, bize yeni bir hakikati haykýrýyor: Karma eðitim neslimizi harcýyor.
Ýstanbul Erkek Lisesi Olayý
Ýstanbul erkek lisesi ismi erkek lisesi ama kýz öðrenciler alýyor. Karma eðitim lisenin ismine bile aykýrýdýr. Kýz ve erkek ayný ortamda bulunacak ama fýtratlarýna aykýrý olarak sessiz ve sedasýz bir eðitim görecekler öyle mi? Hem de cinsel dürtülerin besinler ve dijital oyunlarla bu kadar arttýðý ve mantýk muhakemenin bu kadar zayýfladýðý bir zamanda… Kimse kendini kandýrmasýn… Ateþ ve barut bir araya gelince patlamasýn demek ya saflýk ya… Bunca olay karma eðitimin cinsel taciz ve saldýrýlara sebep olduðunu kanýtlamýyorsa akýl ya akýl tutulmasý ya da
Karma Eðitim Dünyada Ne Zaman Baþladý?
Karma eðitim, algý yönetimiyle sanýldýðý gibi insanlýk tarihi kadar eski bir gelenek deðil; aksine 19. yüzyýl sonu ve 20. yüzyýl baþýna ait ideolojik bir projedir. Kökü Fransýz devrimini yapan kilise düþmaný ateistlere dayanýr. Kiliseye karþý olanlar, kilisede ne uygulama varsa terine çevirdiler. Kilisede kýz ve erkekler ayrý eðitim görürdü, birleþtirdiler. Sanayi devrimi sonrasý iþ gücüne daha fazla kadýn katýlmasý hedefiyle birlikte, okullar da üretim düzenine göre dizayn edildi. Aslýnda bu da bir istismardýr. Amerika ve Avrupa’da 1900’lü yýllarýn baþýnda bu model yaygýnlaþtýrýldý.
Ama ilginç olan þu ki: Dünya bugün geri dönüyor. ABD’de birçok eyalette tek cinsiyetli okullar hýzla artýyor, Almanya’da kýz ve erkek okullarý artýyor. Ýngiltere’de farklýlaþtýrýlmýþ eðitim artýk pedagojik bir zorunluluk olarak görülüyor. Çünkü bilim dünyasý þunu söylüyor: “Kýzlar ve erkekler ayný deðil, ayný þekilde öðrenmiyor.”
Türkiye’de Karma Eðitim: 1924’te Bir Fiyatý Olmadan Kabul
Türkiye’de karma eðitimin baþlangýcý 1924 yýlýnda Tevhid-i Tedrisat Kanunu sonrasý gerçekleþti. Gerekçesi detaylý tartýþýlmadý, toplumsal karþýlýðý ölçülmedi, pedagojik analiz yapýlmadý. Zamanla “tek seçenek” hâline getirildi. Yani uygulama vardý, gerekçesi yoktu.
Bugün gelinen noktada Türkiye’nin eðitim çýktýlarý, disiplin sorunlarý, cinsel tacizler, okullardaki güvenlik problemleri ve deðer erozyonu bize bu kararýn maliyetini açýkça gösteriyor.
Karma Eðitim Bilimsel Deðil
Bilimsel araþtýrmalar, nörobilimden sosyolojiye kadar birçok alanda ortak bir noktayý iþaret ediyor:
Erkek çocuklar görsel, hareket odaklý öðreniyor.
Kýzlar ise duyusal ve dilsel becerilerle daha güçlü öðreniyor.
Erkek beyninde risk alma merkezleri erken aktif olurken, kýzlarda sorumluluk bölgeleri daha erken geliþiyor.
Yani mesele ideolojik deðil; biyolojik, fýtrî ve nörolojiktir. Fýtrat karma eðitime karþý çýkýyor.
Kýz ve erkek öðrenciyi ayný yaþta ayný yöntemle ayný sýnýfta eðitmeye kalkmak; balýðý aðaca, kuþu su altýna göre yarýþtýrmak gibidir. Karma eðitim fýrsat deðil, fýrsat eþitsizliðidir. Nesli harcamaktýr.
Karma Eðitim Pedagojik Deðil
Pedagoji der ki:
“Eðitim çocuðun tabiatýna göre þekillendirilmelidir.”
Bugün sýnýflarýmýzda çatýþan, yarýþan, kendini ispat etmeye çalýþan, duygusal gerilimler yaþayan bir gençlik profili var. Çünkü eðitim ortamlarý geliþim dönemlerinin fýtratýna uygun deðil. Karma ortamlardýr.
Ergenlik yýllarý, cinsiyet bilincinin ve kimlik arayýþýnýn en yoðun olduðu dönemdir. Bu dönemde karma ortamýn baskýsý; kaygýyý, performans stresini, özgüven problemine dönüþüyor. Genç kaygýyla hareket ediyor, sosyal kimliði zarar görüyor.
Limbik Sistem Karma Eðitimi Desteklemiyor
Limbik sistem;
Duygularý yönetir
Tehlikeyi algýlar
Dikkati yönlendirir
Bilim diyor ki:
Erkekler yanlarýnda kýz olduðunda limbik sistem uyarýlýr.
Kýzlar yanlarýnda erkek olduðunda limbik sistem uyarýlýr.
Bu uyarýcý hâl;
Dikkati daðýtýr
Öðrenmeyi düþürür
Rekabeti sosyal kaygýya çevirir
Yani fýtratýmýz, psikolojimiz ve biyolojimiz “tek tip eðitim” diye baðýrmýyor; aksine uyarý veriyor: “Fýtrata aykýrý!”
Cinsel Taciz Olaylarý Artýyor: Çünkü Ateþle Barut Yan Yana
Bugün okullarda yaþanan vakalar basýna yansýyanlarýn çok küçük bir kýsmý.
Aileler tedirgin, öðretmenler baský altýnda, öðrenciler savunmasýz.
Kimse ateþle barutu ayný dolaba koymanýn riskini görmezden gelemez.
Çünkü gençlik; merak döneminde, duygu yoðunluðunda, arayýþ çaðýnda.
Suçu çocuklarda deðil; onlarý ateþten görüp barutla ayný sýnýfa koyan sistemdedir. Hem kýzlara hem erkeklere haksýzlýk… Hem kýzlar hem erkekler maðdur… Bu güne kadar nesil yetiþtirmedi, gün geçtikçe nesil harcadý. Artýk vazgeçilmeli…
Dünya Vazgeçiyor, Türkiye Israrla Devam Ediyor
ABD’de 40 eyalette tek cinsiyetli eðitim uygulamalarý artýyor.
Ýngiltere’de araþtýrmalar tek cinsiyetli sýnýflarýn baþarýyý artýrdýðýný resmi raporlara yazýyor. Almanya kýz erkek okullarý açmaya baþlayalý çok oldu… Japonya’da yüzlerce kýz lisesi ve üniversitesi var. Karma eðitimin müsebbibi Fransa bile kýz ve erkek okullarý açýyor… Onlar gerici diye mi kýz erkek okullarý açýyor? Türkiye’deki karma eðitimi savunan ideolojik bataklýktaki azýnlýk artýk gericiliði býrakmalý ve tekli eðitim alternatifine karþý çýkmamalý…
Ortadoðu ve Asya’da yüz yýllýk model korunuyor. Avrupa ve Amerika vazgeçiyor. Karma eðitimi ortaya atanlar vazgeçiyor, zokayý yutanlar devam ettiriyor. Akledin, kendinize gelin…
Bakan Yusuf Tekin Bu Tuzaktan Vazgeçmeli
Sayýn Bakanýmýz eðitimde birçok cesur adým atýyor, takdir ediyoruz.
Ama en kritik konulardan biri masada duruyor:
Karma eðitim “tek formül” olmaktan çýkarýlmalý.
Zorunluluk deðil seçenek olmalý.
Topluma sorulmalý, aileye saygý duyulmalý. Karma eðitim isteyenler çocuðunu yollasýn. Ama kýz ve erkek okullarý hakký da velilerden alýnmamalý. Okul öncesinden üniversiteye kadar kýz ve erkek okullarý açýlmalýdýr.
Çözüm: Kýz – Erkek – Karma Eðitim Alternatifleri Olmalý
Eðitim tek tip deðildir.
Toplum tek renk deðildir.
Fýtrat tek kalýba sýðmaz.
Üçlü seçenek modeli, özgürlük getirir.
Kýz okullarý ile daha saðlam kadýn kimlik bilinci, güvenli ortam, duygusal ve dil odaklý eðitim,
Erkek okullarý sorumluluk ve liderlik odaklý, matematik ve fizik odaklý eðitim,
Karma okullar talep eden ailelere seçenek olarak devam eder.
Bu, geriye dönüþ deðil; ileriye yönelik özgürleþme, seçenek hakký ve pedagojik gerçeklere temeldir.
Neslimizi Fýtratý ile Yetiþtirelim
Bizim derdimiz ayrým deðil, korumadýr.
Bizim talebimiz çaðdýþý deðil, çað gerçeklerine daha uygun, bilimsel ve pedagojiktir, fýtrattýr.
Bizim aradýðýmýz eskiye dönüþ deðil, fýtrata dönüþtür.
Bir milletin geleceði, çocuklarýn fýtratýna uygun yetiþmesiyle mümkündür.
Aksi takdirde, sistem korusun derken neslimizi kaybederiz, kaybediyoruz…
Bugün sorumluluk bizde. Cesaretle konuþmak, cesaretli adýmlar atmak ve neslimizi korumak zorundayýz. “Havalecilik ve bananecilik” bu nesle daha ne kadar zarar verecek? Aileler ýsrarla tekli eðitim hakký isteyecek, hükümet de yasal zemine oturtacak. Bakan Tekin cesur adýmlar atabilen bir bakan. Ciddi destek ile neden olmasýn? Atýlan adýmlar da destek görmeli ki devam etsin. Eðer millet istemezse devlet yapamaz. Mantýk muhakemenin dijital oyunlar ve beslenme ile periþan olduðu bu nesilde ciddi adýmlar atýlmazsa ne taciz biter ne þiddet… Bu bir imdat çaðrýsýdýr. Yarýn çok geç olmadan…
Adnan Kalkan
Aile Danýþmaný/Psikoloji Bilimi Uzmaný
adnankalkan01@gmail.com



Henüz Yorum yok