- 27 Kasým 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIK FELAKETTÝR
- 08 Kasým 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIK KRÝZ GEÇÝRTÝYOR
- 25 Ekim 2025 - DÝJÝTAL BAÐIMLILIÐIN SONU
- 11 Ekim 2025 - TELEFONLAR HASTA EDÝYOR!
- 25 Eylül 2025 - LOHUSA HATUN
- 09 Eylül 2025 - SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK! POLÝSLERÝMÝZÝ ÞEHÝT ETTÝ
- 21 Aðustos 2025 - ZEYNEP SULTAN
- 11 Aðustos 2025 - DUALAR VE GÜNLÜK YAÞAM
- 01 Aðustos 2025 - ÇOCUKLA PARKA ÇIKTIK
- 12 Temmuz 2025 - KELEBEK ETKÝSÝ VE MADLEEN GEMÝSÝ
- 27 Haziran 2025 - SENDEN YÝNE SANA GELDÝM
- 23 Mayýs 2025 - ÝBADETLERDE SÜREKLÝLÝK VE BAÞARI
- 08 Mayýs 2025 - NAMAZ VE BAÞARI
- 18 Nisan 2025 - ÝBADET NÝYET VE BAÞARI
- 14 Mart 2025 - KAYSERÝ ÜNÝVERSÝTESÝ’NDE BÝR ÝFTAR
- 03 Mart 2025 - TALAS’TA BÝR ÝFTAR SOFRASI
- 25 Þubat 2025 - SAKAR BABA VE ERBAKAN HOCA
- 05 Þubat 2025 - ZULÜM DEPREMÝ TETÝKLER MÝ?
- 22 Ocak 2025 - DUALARDA AÐLAMAK
- 04 Ocak 2025 - ANNEMÝN MERHAMETÝ
- 25 Aralýk 2024 - KAPIDA BEKLEMEK
- 18 Kasým 2024 - MEVLANA VE HACI BEKTAÞ
- 11 Kasým 2024 - EYVALLAH DEDE
- 19 Ekim 2024 - ÇOCUKLARIMIZI NASIL KORUMALIYIZ?
- 09 Ekim 2024 - TEHLÝKELERE KARÞI GENÇLERÝ KORUMAK
- 30 Eylül 2024 - EMEL UZUN ÖMÜR KISA
- 24 Ocak 2024 - DÜN GAZÝANTEP BUGÜN GAZZE (2)
- 29 Aralýk 2023 - HAYVAN DENEYLERÝ VE BOYKOT
- 24 Aralýk 2023 - GEÇMÝÞTE "GAZÝANTEP" BUGÜN "GAZZE"
DR. OSMAN UTKAN
-YENÝ- TEKNOLOJÝK BAÐIMLILIK PÝÞMANLIKTIR
TEKNOLOJÝK BAÐIMLILIK PÝÞMANLIKTIR
Dünyaya dair lezzeteler her ne olursa olsun bir noktadan sonra yorgunluk ve ýstýrap vermektedir. Dünyaya ve maddeye aþýrý düþkünlük ve onun aþýrý tüketimi, beraberinde insaný da tüketiyor. Teknolojinin kullanýmý da aþýrý düzeyde olduðu takdirde, o da yorgunluk ve býkkýnlýk ve piþmanlýk verecektir.
Mustafa Kutlu hikâyelerinde sýklýkla eski zaman fuarlarýndan ve lunaparklardan bahseder. Yazar bu bahislerden birinde, fuarlarda elektronik eþya ve kap kaçak satýlan alanlar olduðundan bahseder. Ben de anlatýlanlarý çocukluðumda gittiðim Gaziantep Fuarý’ndan hatýrlarým. Önünde kalabalýklarýn biriktiði bazý yerler vardý. Bu yerlerde insanlara birçok ürün teklif edilerek uygun fiyatlar önerilirdi. Örneðin davul fýrýn, üstüne tost makinesi, yetmez üstüne bir ütü ve son olarak bir de el süpürgesini uygun bir fiyata verirlerdi. Orada olanlarýn bazýlarý da onlarý satýn alýrdý. Alanlar ilk anda çok iyi ve hesaplý bir alýþveriþ yaptýklarýný düþünerek mutlu olurlardý. Ancak o kadar eþya ile büyük ve kalabalýk olan alanda gezmek bir müddet sonra yorgunluk vermeye baþlardý. (Þimdiki gibi araba da yok ki gidip eþyalarý býrakasýn.) Ýlk anda mutlu olan bu insanlar bir müddet sonra sýzlanýr ve þikâyet ederdi.
Aslýna bakarsanýz teknoloji ile iliþkimiz de bir nevi buna benzemektedir. Ýlk anda hepimiz iletiþim teknolojilerini çok sevdik. Fuarda yaptýklarý gibi kucaðýmýza önce televizyon, radyo; üstüne telefon; üstüne fotoðraf makinesi; üstüne sosyal medya; onun da üstüne internet verdiler. Gün geçtikçe bu teknolojik yükler bize aðýrlýk yapmaya baþladý. Þimdilerde söylenmeye baþladýk. Oflayýp puflayarak dertlerimizi dile getirmeye baþladýk.
Mustafa Kutlu ilgi çekici bir örneði de lunaparklardaki hýzlý ve yüksek salýncaklar üzerinden verir. Gerçek bir haberden yola çýkarak bazý deðerlendirmeler yapar. Habere göre lunaparkta çalýþan iki bekçi salýncaða binmeyi ister ama ona para vermemek için, herkes gittikten sonra gecenin bir saati, kimsenin olmadýðý bir zamanda binmeye karar verirler. Bir bekçi salýncaða biner. Diðeri de makinenin þartelini kaldýrýr kaldýrmaz hýzlý bir þekilde salýncaða biner. Dönmeye baþlarlar. Ýlk anda iki kafadar çok eðlenmiþtir. Ama bir müddet sonra salýncak durmadýðý için baþlarý dönmeye baþlar. Çýðlýk atmýþlardýr ama kimseler duymamýþtýr. Artýk bu eðlence dayanýlacak gibi deðildir ve iki bekçi yüzlerce metre öteye savrularak düþmüþtür. Ertesi sabah, gün aðardýðýnda iki arkadaþýn da düþme sonucu dramatik bir þekilde can verdiði anlaþýlýr.
Bizler de teknoloji salýncaðýna bindik. Daha düne kadar eðleniyorduk. Devran döndükçe elimizdeki oyuncaklarla mutlu gibiydik. Ama günümüze geldiðimizde baþýmýz dönmeye baþladý. Çýðlýk atmaya baþladýk. Eðer þarteli indirip bu hýzlý deveraný durduramaz isek Allah korusun savrulacaðýz. Bizim için sonuçlarý çok iyi olmayacak gibi duruyor.
Söylediklerime bazen itiraz edenler de olmaktadýr. “Ne yani teknolojileri kullanmayalým mý?” yaptýðým iletiþim eðitimlerinde bu tarz sorularý sýklýkla duymuþumdur. Bu yazýlanlardan “teknolojileri kullanmayalým” sonucunu çýkarmamak gerekir. “Teknolojileri ölçülü ve bilinçli bir þekilde kullanmak gerekir.” þeklinde bir uyarý çýkarýlmalýdýr. Aksi halde sonucu bizler için yorgunluk, býkkýnlýk ve piþmanlýk olacaktýr.
Kullanýlan teknolojilerini kullanýmýna göre faydalý ve zararlý hale getirmek bizim elimizdedir. Bunu bir kalem gibi düþünebiliriz. Kalemle yazý yazarsak iyidir. Ama kalemle birisinin gözüne zarar verirsek kötüdür. Ya da bir mutfak býçaðýný düþünelim. Yemek yapmak için meyve sebze doðrarsak iyidir. Ama bu býçakla birisine zarar verirsek kötüdür. Hülasa her þey bizim elimizde.
KAHROLSUN ÝSRAÝL; YAÞASIN FÝLÝSTÝN
KAHROLSUN ÇÝN; YAÞASIN TAM BAÐIMSIZ TÜRKÝSTAN



Henüz Yorum yok