AV. MUSTAFA İLHAN

-YENİ- BOP HABUR ORTADOĞU

• admin
• 05 Mayıs 2025
• Yazar
• 49 Görüntüleme

BOP HABUR ORTADOĞU

Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında yapılan haksız ithamlar yalan ve iftiralar bilhassa gençliğin fazla okumayı sevmemesi nedeniyle peşinen kabulü nedeniyle ben konuyu açıklayayım istedim.

BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi Ortadoğu’daki krallıkları, demokratik olmayan rejimleri demokratik hale getirme projesidir.  İlk olarak Tunus’ta başlayan demokrasi özgürlük gösterileri sonrası bu gösteriler tüm Ortadoğu ülkelerinin sokaklarına yayıldı. Mısır’da devam eden demokratikleşme sokak gösterileri sonucu diktatör Hüsnü Mübarek devrildi. Suriye’de de Esad aleyhine ve demokrasi talepli gösteriler oldu.

Mısır’da merhum şehid Muhammed Mursi’nin demokratik seçimler sonrası cumhurbaşkanı seçilmesi sonucu oluşan durum batılı ülkeleri rahatsız etti. Esad karşısında da demokrasi isteyenlerin Şam kapılarına dayanması başta ABD olmak üzere batılıları rahatsız etti. Şimdiki Cumhurbaşkanı Sisi ihtilal yapıp demokrasiyi rafa kaldırdı. ABD ve batı bu girişime tam destek verdi ve Mursi’nin idamına da göz yumdular. Türkiye Cumhuriyeti Mısır ile ilişkileri Gazze katliamına kadar askıya aldı. Ancak bu tavır Gazze’lillere zarar vermeye başlayınca mecburen Mısır ile ilişkileri düzeltmek zorunda kaldı.

Bu dönemde Türkiye Cumhurbaşkanı ile İspanya Başbakanı BOP eş başkanıyız diyerek Ortadoğu ülkelerindeki demokrasi özgürlük taleplerine destek vermiştir. Mısır’da yaptığı bir konuşmada bizdeki ve Fransa’daki din ve devlet işlerini birbirinden ayıran laiklik anlayışı yerine herkesin dini özgürlüğünü savunma anlamında Laiklik çağrısı dahi yaptı.  Esad’ın halkını katletme ve Türkiye’ye göç başlaması üzerine eğit- donat çalışması ile Özgür Suriye Ordusunun kurulmasına destek vererek demokrasi ve özgürlük taleplerine destek verdi. Ortadoğu’daki Libya dahil demokrasi dışı güçlerle hem mücadele eden taraf oldu.

Ortadoğu’da diktatörlükler yerine demokrasi ve özgürlük tarafında yer alan Cumhurbaşkanımıza karşı “BOP eş başkanı” diye suçlamanın iftira ve yalan olduğu tam tersine her zaman doğrunun, Müslümanın, demokrasinin ve adaletin yanında olan Cumhurbaşkanımızı haksız yere suçlamanın ne kadar haksız olduğu, sloganlarla suçlamanın yeterli olmadığı ortada. Ortadoğu’da yanılanlar demokrasi ve özgürlük diye yola çıkıp Müslümanların iktidara gelmeye başlaması üzere bu taleplerinden dolayı pişmanlık duyarak krallıkları ve diktatörlükleri tercih eden ABD ve batılı devletlerdir.

Son bir nokta BOP’un diğer eş başkanı İspanya dışında hiçbir AB üyesi ülke Ortadoğu’da İsrail karşıtı açıklama yapamaması, tavır alamaması bizim o zamanki tavrımızın doğru olduğunun ancak yanılanın biz olmadığının kanıtıdır.

İkinci haksız suçlama konusu Habur’dur. Habur öncesi Türkiye’nin durumunu göz önüne almadan Habur’u anlamak mümkün değildir. O günlerde her gün onlarca Kürt genci kandırılarak PKK ya katılmak üzere yurt dışına gönderiliyordu. Dağlıca ’da, Bestler derelerde, Gabar’da, Başbağlar’da, İstanbul’da insanımız ve Mehmetçiklerimiz şehit oluyordu. Bu gidişe dur demek için Kürt realitesini kabulden öteye geçmeyen açılım - barış görüşmeleri sonucu PKK-FETÖ- ABD ortak ihaneti ile süreç inkitaya uğratıldı. Çukur çatışmalarında birçok şehit vererek toplumsal huzuru sağlayabildik. Burada yanlış olan barış süreci değil ihanet edenlerdi. Vatandaş üstün sağduyusu ile PKK ya faturayı kesti. Artık PKK ya katılım nerede ise sıfırlandı. İHA ve SİHA’lar vasıtası ile PKK yurt içinden yurt dışına sürüldü ve imha aşamasına geçildi. O güne kadar Türkiye içerisinde PKK ya yardım ve yataklık eden halkımızda artık PKK ya silahlı mücadelede desteğini kesti. Gençlerin PKK’ya katılımını engelledi.

Bu günlere gelebilmemiz o günlerde halkı PKK nın yanından çekmekten geçiyordu. Devlet aklımız bunu başardı. Bu gün terörist başı “ ayrı devlet, federasyon, özerklik taleplerinden Türkiye’deki demokratik ortam nedeniyle vazgeçiyoruz. PKK silah bıraksın” diye açıklama yapma noktasına geldi. PKK yurt içinde bitirildiği gibi yurt dışında da imha edilecek noktaya geldiği için süreç barışla sonlanmasa dahi imha ile sonlanma aşamasındadır. Silahları bırakma ve fesih süreci başarıya ulaşırsa demokrasimiz dünyaya örnek olacak seviyeye ulaşacağı gibi 500 milyar dolarlara ulaşan terörle mücadele bütçemiz de bizlere hizmet olarak dönecektir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti Cumhuriyet kurulduktan reis iktidar oluncaya kadar çevre ülkelerle hiç ilgilenmedi. Yurtta sulh cihanda sulh diyerek ve ABD ve Nato’ya güvenerek kendi silah sanayiini dahi kurmamıştı. Savunma sanayiimizde müthiş gelişmelere şahit olduk. Hala da sürpriz açıklamalar devam ediyor. Türkiye önce Ortadoğu sonra Afrika ile ilgilendi. Büyükelçilikler açtı. Bu aşamada batı ile ilişkilerini de bozmadı. Rusya ile ilişkileri ilerleterek batıyı kendine muhtaç hale getirdi. Libya’da Rusya ve ABD’ye rağmen mevcut hükümetin düşmesini önledi. Suriye’den gönderdiği güçlerle zor durumdan iktidarı kurtarıp dengeyi sağlamasını sağladı. Suriye’de Rusya, ABD, PKK’ya rağmen muhalifleri destekleyerek iktidar olmalarını sağladı. ABD ve Rusya’ya rağmen sınır dışında başarılı operasyonlar yaptı. Azerbaycan’da işgal edilen toprakların kurtarılmasını sağladı. Ukranya’da Rusya’nın dengelenmesi ve toprak kazanımını önlemek için sayısız TB-2 Sihalar gönderdi.

Türkiye’nin tüm bölgede oyun kurucu olması ve ABD ve Rusya çıkarlarına aykırı tavrı Tayyip Erdoğan düşmanlığının sosyal medya aracılığı ile iftira ve haksız suçlamalarla yıpratılması çalışmaları son hızla devam ediyor. Toplumumuzda günübirlik yaşama ve düşünmemeyi alışkanlık haline getirenler kulaktan duyma söylentilere itibar ederek düşmanlık beslemeye başladılar.

Elinizi vicdanınıza koyun ve haklıya hakkını teslim edin. Ekonomik zorluklar, bireysel olarak uğradığınız haksızlıklar sizi haklıya hakkı teslim etmekten alıkoymasın. Küçük resimde yanlışlar, hatalar, adaletsizlikler sizi büyük Türkiye hedefinden alıkoyacak tercihler yapmaya zorlamasın.

Allah’a emanet olunuz. 

                                                                                               Av. Mustafa İlhan
                                                                                              Kayseri Strateji Derneği Başkanı