FURKAN YILMAZ ALTINÖZ

BÝR MEVLÝD KANDÝLÝ DAHA GERÝDE KALIRKEN

BÝR MEVLÝD KANDÝLÝ DAHA GERÝDE KALIRKEN

Sözlükte “doðum yeri ve zamaný” anlamýna gelen mevlid kelimesi, Ýslâm kültüründe özellikle Hz. Peygamber’in doðumunu, bu vesileyle yapýlan törenleri ve yazýlan eserleri ifade etmek için kullanýlýr. Ancak günümüzde yazýlý eserlerden daha çok Hz. Peygamberin doðumunu hatýrlatmaktadýr.

Mevlid etkinlikleri Hz. Peygamber’in saðlýðýnda onun doðum yýl dönümlerinde kutlanmadýðý gibi ilk dört halife dönemiyle Emevî ve Abbâsî devirlerinde de mevlitle ilgili bir uygulamaya rastlanmamaktadýr. Daha sonralarý gerek ibadet, gerek siyasi ve gerekse sosyal sebepler sonucu Ýslam dünyasýnda mevlit programlarý yapýlmýþtýr.

Bir örnek olarak, Kuzey Afrika’da önceleri mevlid kutlama âdeti yokken bunlar ilk defa kadý ve muhaddis Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Hüseyin es-Sebtî el-Azefî (ö. 633/1236) tarafýndan halkýn Hristiyan bayramlarýný kutlamasýný önlemek amacýyla icra edilmeye baþlanmýþtýr.

Ýlk halifeler sonrasý beylik, halifelik ve imparatorluk dönemlerinde mevlit uygulamalarý devam etmiþ fakat uluslaþma sürecinde Suudi Arabistan hariç, Müslümanlarýn yaþadýklarý ülke ve coðrafyalarda varlýðýný sürdürmüþtür. 

Mevlid yazýmlarýnda heyecan vardýr. Ayetlerin iniþi vardýr. Vahiy vardýr. Peygamberlik vardýr. Tarih vardýr. Ýnanç vardýr. Sevgi vardýr. Muhammedî (sav) muhabbet vardýr. Mevlidin varlýðý ayet ve sünnet ile sabit olmadýðý için kültürel deðer olarak Müslümanlarýn tarihinde yer almaktadýr. Yani mevlid kandilini idrak etmek farz, vacip ve sünnet deðildir. Ayrýca bu geceye ibadet yüklemek ve zorunlu kýlmak söz konusu olmamakla beraber, isteyen kiþi/gruplar Ýslami genel kanaate/karaktere aykýrý olmamak þartýyla deðerlendirebilir.

Mevlid programlarý anma programlarýdýr. Mevlid programlarýnda ortak beklenti Hz. Peygambere yakýnlýk, vesile ve þefaat beklentisidir. Ýslami ilkelerin egemen olduðu coðrafyalarda bu anlayýþ normal kabul edilse de Ýslam’ýn egemen olmadýðý, seküler düzlemde yalnýzca bu anlayýþla yetinmek asla yeterli deðildir. Günümüzde mevlid kandilleri Hz. Peygamberi anlama ve anlatmaya yönelik olmalýdýr. Ve mevlitte bilinç ve eylem yüklü bir peygamber anlayýþý elde edilmelidir.

Mevlid kutlamalarý muhataplarýndan Hz. Peygamberin varlýk nedenini/gönderiliþ gayesini ve mücadelesini, hadislerini, Kur’an ve tefsirlerini okumalarýný tavsiye etmelidirler. Mevlid geceleri davet ve tebliðe yönelik Safa tepesine, Ebu Kubays Daðýna ve Akabe tepesine dönüþmelidir. Ayný havayý soluyan, ayný hedefe kilitlenen, ayný inancý yükleyen miting alanlarýna dönüþmelidir. Hz. Peygamberi ve inanalarýný/arkadaþlarýný modellemeye sürüklemelidir. Haz, hýz ve renklere dönüþmemelidir.

Mevlid etkinliklerine bidat/dinde yoktur diye karþý çýkmak anlamsýzdýr. Sosyo-psikoloji ve ihtiyaçlar göz önünde tutularak karar verilmelidir. Ýnsanlara ulaþmak ve onlarý bir araya getirmek, kitleleri harekete geçirmek, milli ve manevi deðerleri topluma ulaþtýrma açýsýndan bakýlmalýdýr. Hatta mevlidi dinsel bir olaydan çýkararak sosyolojik bir eksene oturtarak kutlanmasý saðlanmalýdýr. Nasýl ki her hangi bir olayý (din, tarih, kültür, siyasi ve ekonomi gibi) anlamak için seminerler, konferanslar, paneller ve sempozyumlar düzenleniyor ve hiç kimse bidat/dinde yoktur diye karþý çýkmýyorsa; mevlid de bu kategoride pekâlâ deðerlendirile bilinir.

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri