ÖÐR. GÖR. OSMAN UTKAN

ÇOCUKLA PARKA ÇIKTIK

ÇOCUKLA PARKA ÇIKTIK

Baharýn gelmesiyle ve havalarýn ýsýnmasýyla birlikte küçük oðlum Yunus ile birlikte evin yakýnýnda yöresinde buluna parklara gitmeye baþladýk. Kendisi de bütün çocuklar gibi açýk alanlarda, akranlarýyla zaman geçirmeyi çok seviyor. Bu nedenle günlük olarak uzun saatler boyunca parklarda takýlýyoruz.

Kayseri’de olduðu gibi oturduðun Talas’ta da çocuk oyun alanlarý oldukça fazla. Mesela sadece bizim oturduðumuz binanýn çevresinde 4-5 tane oyun parký var. Bu çocuk parklarý, çocuklarýmýzýn eðleneceði oyun araç ve gereçleri bakýmýndan oldukça iyi durumdadýr. Buralarda kaydýraklar, salýncaklar ve tahterevalli hatta trambolin dahi düþünülmüþ.

Çocuklar eðlenirken, onlara göz kulak olan anne, baba, nene ve dedelerin de rahatý düþünülmüþ. Bu çocuk parklarýnda çok sayýda üstü kapalý ve oldukça zarif olan kamelyalara yer verilmiþ.  Ciddi aðaçlandýrma yapýlarak gölgelikler çoðaltýlmýþ. Ayný zamanda egzersiz yapmak isteyenler için spor alet ve gereçleri de konulmuþ.

“Marifet iltifata tabidir.” derler. Bu güzel parklarýn ortaya çýkmasýnda emeði geçen baþta Talas belediye baþkanýmýz Mustafa Yalçýn ve ekibine çok teþekkür ederiz.  Her parkta onlarca çocuðun þen þakrak eðlendiðini ve ailelerin oralarda güzel zaman geçirdiðini gördüðüm zaman “Ne iyi olmuþ bu parklar!” diye söylerim her seferinde.

Gel gelelim asýl meseleye. Nice emek verilip bu kadar güzellik bizlerin kullanýmýna sunulmuþken “bizler bunlarýn kýymetini biliyor muyuz?” sorusunu sormak istiyorum. Çocuk oyun parklarýnda þahit olduðum bazý tablolar bize bu sorunun cevabýný en iyi þekilde vermektedir. Ýnsanýmýzýn büyük bir kýsmýný tenzih ederek söyleyeceklerimi dile getirmek istiyorum.

Onlarca çocuðun oynadýðý zýpladýðý bu parklarda en büyük sorunlardan birisi, büyüklerin park alaný içerisinde sigara içmeleridir. Üstelik bunu yapan kiþilerin büyük kýsmý, kadýn olsun erkek olsun fark etmez, parkta oynayan çocuklarýn yakýnlarý olduklarýný görüyoruz. Bu durum çocuklarýmýza kötü örneklik teþkil etmektedir. Ayný bu kiþiler, içtikleri sigaralarýn izmaritlerini de çöpe atmak yerine, parka ulu orta atmaktadýr. Çocuk oyun parkýnda sigara içenleri uyarmak istediðim olmuþtur.  Ama neyle ya da nasýl bir tepkiyle karþýlaþacaðýmýzý bilemediðim için her seferinde sessiz kalmayý tercih etmiþimdir.

Bunun en iyi çözüm yolu, çocuk oyun parklarýnda sigaranýn tümüyle yasaklanmasýdýr, diye düþünüyorum. Geliþmiþ ülkelerde olduðu gibi bu ve benzer mekânlarda sigara içildiði takdirde aðýr cezalar kesilmelidir. Dumansýz hava sahasý olarak ilan edilecek bu parklarda çok belirgin olmayan yazýlan “sigara içilmez” yazýlarý hiçbir þekilde iþe yaramadýðý net bir þekilde anlaþýlmaktadýr.

Çocuk parklarýnda gördüðüm diðer bir olumsuz manzara da parkýn çevresinde bulunan kamelyalarda edebini bilmez kiþilerin oturmasýdýr. Bu kiþiler çoðunlukla kendi aralarýnda yüksek sesle ve sövgülü konuþmaktadýr. Sadece erkekler deðil kadýnlar da sövebilmektedir. Özellikle parktaki kamelyada oturan gençler arasýnda bu gibi olumsuzluklara sýklýkla þahit olunabilmektedir. Ailelerin ve çocuklarýn olduðu yerlerde ulu orta küfürlü konuþmalar kötü örneklik teþkil etmektedir. Ciddi rahatsýzlýk doðurabilmektedir.

Ayný þekilde bu þekilde davranan kiþilere de müdahale edilecek olursa ciddi sýkýntýlarla karþýlaþmak olasýdýr. Uyarý yapan kiþiye uyaran kiþiye de sövülebilir; saldýrýlabilir ya da uyaran kiþi darp edilebilir. Eskiden olsa büyükler uyarýnca sýkýntý olmuyordu. Gençler saygýyla “Tamam Abi” der ve yoluna giderdi. Ama þimdilerde kimse kimseye bir þey diyemez oldu. Çünkü sosyal medyada uyarý yapanlara neler yapýldýðýný gösteren birçok görüntü var. Mesela bir tanesinde Ýstanbul’da metroda yolculuk yaparken küfürlü konuþan gençleri uyaran bir adamý, o söven gençler çok feci þekilde dövdüler. Orada bulunan diðer yolcular ise hiçbir þey yapmadýlar. Görüntülerde uyaran adama hiç kimsenin yardým etmediði görülmektedir. Adam uluorta yediði dayakla kala kaldý. Herhalde parklarda sýklýkla görmeye alýþýk olduðumuz bu gibi durumlarda en iyisi, polisi haberdar etmektir.

Yine çocuklarýn ve ailelerin parklarda sýklýkla þahit olduðu iðrenç tablolardan birisi de kamelyalarda ya da parkýn herhangi bir yerinde uluorta seviþen çiftlerdir. Kimseye aldýrýþ etmeden ve utanmadan açýk alanda çocuklarýn ve ailelerin gözü önünde kucak kucaða oturup, öpüþen ve seviþen birçok kiþi görmek mümkündür.

Ne yazýk ki bu gibi durumlarda da yukarýda belirttiðim kaygýlardan dolayý insanlar bu terbiyesizliðe de ses çýkaramaz hale gelmiþtir. Çünkü olasý olumsuz bir durumda insanýn baþý her türlü sýkýntý gelebilir. O ahlaksýzlar, her türlü arsýzlýðý ve iftirayý atabilirler. Bu gibi durumlarda da en iyisi kolluk kuvvetlerini haberdar etmektir. Onlara kabahatler kanununa muhalefetten iþlem yapýlýr ve en azýndan oradan uzaklaþtýrýlýrlar.

Parklarda görmeye alýþkýn olduðumuz diðer önemli bir sorun ise baþýboþ köpek sorunu. Ülkenin her yerinde bir kangrene dönmüþ olan bu baþýboþ köpek sorunu çocuk parklarýnda daha büyük bir sorun haline gelmektedir. Ne yapacaðý belli olmayan bu köpeklerin saldýrýsýna maruz kalmak ciddi hayati riskleri beraberinde getirebilmektedir. Parklarda kedi ve köpek dýþkýlarý çok büyük tehlike oluþturmaktadýr. Parklarda olan insanlar bilmeyerek basýyor sonrasýnda parkýn birçok yerine o piþ bulaþýklar taþýnýyor. Çocuklar da oralara dokunabiliyor. Dolayýsýyla hepimiz hayati risklerle karþý karþýyayýz ne yazýk ki.

Sokak köpekleri ile ilgili yasanýn çýkalý neredeyse bir yýlý aþtý. Tabi ki hassasiyet gösteren belediyeler olduðu gibi; hiçbir adým atmayýp bu tehlikeli durumu çözmeyen belediyeler de mevcuttur.  Bunun da çaresi her seferinde yetkilileri konuya iliþkin aramak ve gereðinin yapýlmasýný istemektir, galiba.

Çocuk parklarýnda baþýboþ köpekler sorun olurken sahipli köpek sorunu da ciddi boyutlardadýr. Çocuk oyun parklarý, sahipli köpeklerin gezdirme yeri deðildir. Sahipleriyle gelen köpekler parkýn her köþesine pislemektedir. Anlayýþsýz köpek sahipleri bu pisliklerin buralara yapýldýðýný ve ciddi bir tehlike oluþturduklarýný bildikleri halde köpeklerini parklara getirmeye devam etmektedir. Köpeði parkýn herhangi bir yerine pisleyen köpek sahipleri, köpeðin geride býraktýðý pisliði almalarý gerekirken hemen hemen hiç birisi oralý bile olmuyor.

Geliþmiþ ülkelerde köpeklerin sahipleri ellerinde eldiven ve torba ile gezerler. Köpeklerinin pisliklerini toplamak zorundadýr. Bildiðim kadarýyla bu kurallara uymayanlara aðýr cezalar da var.  Bir de tahmin ediyorum ki oralardaki insanlar, köpeklerini çocuk oyun parklarýna götürmüyorlardýr.

Bir keresinde böylesi bir kiþiyi güzel bir dille uyardým. Ama o kiþi týpký bir köpek gibi havladý ve az kalsýn beni ýsýracaktý. Artýk bu konuda da toplum olarak susmayý tercih eder olduk. Sahipli köpekler ve onlarýn azgýn sahipleri sorununu nasýl çözeriz bilmiyorum. Önerisi olan varsa, yazsýn onlarý da yazýya ekleyeyim. 

Son olarak görüp de müdahale edemediðimiz temizlik sorunu var. Kamelyalarda ya da çimlerde oturan insanlar oralarda yiyip içiyorlar. Oradan ayrýlýrken çöplerini geride býrakýyorlar. Masalarýn üstünde ve çimlerde çöpler olduðu gibi duruyor. Özellikle çekirdek çitleyip yere atanlar daha çok dikkatimizi çekiyor. Çöplerini toplayýp tertemiz býrakanlarýn sayýsý tabi ki fazladýr. Onlarý tenzih ediyorum. Ama bazýlarý ise bu konuda hiç hassasiyet göstermemektedir. Onlarý da uyarmýyoruz her zamanki gibi.

Belediyelerimiz parklarý günlük alarak temizlemektedir. Bu konuyla ilgili olarak biliyoruz ki temizlik görevlileri çok çaba sarf ediyor. “Ýþ böyle” diye bizlerin buralarý kirletme hakkýmýz olamaz. Din ve medeniyet temizlikten belli olur. Nihayetinde ‘Müslümanlar’ olarak bizler, temizliði imanýn yarýsý olarak görenleriz.

Parklarýmýzý, mesire alanlarýmýzý ve bütün regrasyon alanlarýmýzý gözümüz gibi bakmalýyýz. Bunlarýn ötesinde ormanlarýmýzý çayýrýmýzý ve çimenimizi de muhafaza etmeliyiz. Çünkü doðaya attýðýmýz bir þiþe, mercek görevi görüp, ciðerimizi yakabilmektedir. Ýçip tam söndürmeden attýðýmýz bir sigara, telafisi olmayan hasarlara neden olabilmektedir. Devletimiz ve yetkili kurumlar tabi ki ellerinden geleni yapacaklardýr. Ama iþin büyük kýsmý bizlere düþmektedir. Vatanýmýzýn taþýný, topraðýný; aðacýný, çiçeðini; börtüþünü, böceðini hatta tek bir otunu dahi korumalýyýz.

Bu vesileyle orman yangýnlarýyla mücadele ederken þehit düþen insanlarýmýza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralananlara acil þifalar diliyorum. Ormanlarýmýzý kundaklayan terör örgütü uzantýlarýný da nefretle lanetliyorum. Allah memleketimizi ve milletimizi korusun.   

KAHROLSUN ÝSRAÝL

KAHROLSUN SÝYANÝSTLER

YAÞASIN ÖZGÜR FÝLÝSTÝN

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri