ADNAN KALKAN

AİLE HUZURUNU KAÇIRAN “EL SÖZÜ” : DIŞ MÜDAHALE

Aile huzurunu tehdit eden önemli meselelerden biri, eşlerden birinin çevresinin, arkadaşlarının veya geniş ailesinin söylediklerine dayanarak kendi eşiyle tartışma çıkarmasıdır. Bu durum, güven ve iletişim eksikliğine işaret ederken, aile birliğine zarar verme potansiyeline sahiptir. Bu makalede, bu spesifik sorunun nedenleri ve çözüm yolları ele alınacaktır. Özellikle eşlerden birinin kendi ailesinin(anne-baba) dolduruşuna gelip eşine karşı saldırgan ve sözel şiddet söylemlerinde bulunması sonucu aile içi iletişim ve huzur zarar görmektedir.

Sorunun Temel Nedenleri

  1. Dış Etkilere Açıklık: Eşlerden birinin kendi ailesine veya arkadaşlarına aşırı bağımlı olması, onların düşüncelerini mutlak doğru kabul etmesi bu sorunun başlıca nedenidir. Kendi fikrini oluşturmadan başkalarının söylediklerini benimseyen bir eş, evlilikte güven ve bağımsızlık sorunları oluşturur.
  2. Evlilikte Zayıf İletişim: Eşler arasında yeterince açık ve sağlıklı bir iletişim yoksa, dışarıdan gelen sözler evlilikte kolayca sorun haline gelir. Eş, eşine danışmadan dış seslerin etkisiyle hareket eder.
  3. Güven Eksikliği: Kişi, eşine olan güveni zayıfsa dışarıdan gelen eleştiri veya yorumları ciddiye alıp aile içi tartışmalara zemin hazırlayabilir.
  4. Kendi Sınırlarını Korumama: Çiftlerden birinin, kendi ailesi ya da arkadaşlarına karşı sınırlarını belirlememesi, bu şahısların evliliğe müdahalesine yol açabilir.

Sorunun Yol Açabileceği Sonuçlar

  • Eşler arasında güvenin zedelenmesi.
  • Evlilikte sürekli tartışmalar ve huzursuz bir ortam oluşması.
  • Aile birliğinin temelini oluşturan bağımsızlığın zarar görmesi.
  • Çocuklar varsa, bu tartışmaların onların üzerinde olumsuz etkiler bırakması.
  • Boşanmaya kapı aralanması

Çözüm Önerileri

Bu tür bir durumla başa çıkmak için genel çözümler yerine, özellikle bu soruna yönelik etkili stratejiler üzerinde durulmalıdır.

  1. Eşler Arasında Sağlıklı Sınırlar Koymak

Eşler, birbirlerine sadakat ve bağımsızlık konusunda net sınırlar koymalıdır. Evlilik, iki şahsın arasındaki özel bir bağdır ve üçüncü şahısların müdahalesine kapalı olmalıdır. Bu nedenle, eşlerden biri ailesine veya arkadaşlarına, evlilik meselelerini tartışma konusu yapmayacağını açıkça ifade etmelidir.

  1. Eşiyle Açık İletişim Kurmak

Dışarıdan gelen yorumlara inanmak yerine, eşler birbirleriyle konuşarak meseleleri doğrudan çözmelidir. Bir eş, duyduğu bir şeyi hemen bir tartışma konusu yapmak yerine, “Böyle bir şey duydum, ama önce senin fikrini almak istiyorum” diyerek yaklaşmalıdır. Bu yöntem, sorunun büyümesini engeller ve eşler arasındaki bağı güçlendirir.

  1. Dış Etkileri Süzgeçten Geçirmek

Eş, dışarıdan gelen sözleri doğrudan kabul etmek yerine sorgulamalıdır. “Bu bilgi ne kadar doğru?”, “Bu kişinin amacı ne olabilir?” gibi sorular sorarak, sağduyulu bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Evlilikte öncelik eşin düşüncelerine verilmelidir, başkalarının değil.

  1. Eşine Güven Aşılamak

Eşler arasında güven tesis edilmesi, dış etkilerin gücünü zayıflatır. Eşine olan sevgi ve güveni açıkça ifade etmek, eşin dışarıdan gelen olumsuz sözlere daha az önem vermesini sağlar. Ayrıca, bu güven ortamı, eşlerin birbirine daha bağlı hissetmesine yardımcı olur.

  1. Müdahaleci Kişilere Sınır Koymak

Müdahaleci aile üyeleri veya arkadaşlar, bu tür problemlerin kaynağı olabilir. Eşlerden biri, kendi ailesi veya çevresiyle açık bir şekilde konuşarak evlilik meselelerinin özel olduğunu ve tartışmaya kapalı olduğunu ifade etmelidir. Bu, saygılı ancak kararlı bir duruşla yapılmalıdır.

  1. Ortak Gayeler Belirlemek

Eşler, evlilikte ortak amaçlar belirleyerek birbirlerine olan bağlılıklarını artırabilir. Bu amaçlar, dışarıdan gelen etkilerin aile huzurunu bozmasını zorlaştırır. Örneğin, birlikte bir ev inşa etmek, çocukların eğitimine odaklanmak gibi amaçlar, çiftlerin birlikteliğini güçlendirebilir.

  1. Destek Almak

Sorun sürekli tekrarlıyorsa, çift bir aile danışmanından destek alabilir. Uzman bir üçüncü şahıs, sorunun kökenine inerek etkili çözüm önerileri sunabilir. Olası böyle bir durumda eşlerden biri karşı koymamalıdır. Birlikte hareket etmelidir.

 

Sonuç olarak, eşlerden birinin dışarıdan gelen sözlerle hareket etmesi ve bu sözleri doğrudan eşine yansıtarak tartışma başlatması, evlilikte ciddi huzursuzluklara yol açabilir. Bu durum, sadece eşler arasındaki güveni zedelemekle kalmaz, aynı zamanda aile içindeki duygusal bağı da zayıflatır. Dış etkilerden kaynaklanan tartışmalar, eşler arasında bir iletişim kopukluğuna neden olabilir ve evliliğin mahrem yapısını tehdit edebilir. Bu nedenle, eşlerin dış seslere karşı birlikte hareket etmeyi öğrenmesi hayati bir önem taşır. Çevreden gelen yorumlar, bazen iyi niyetle yapılsa bile evliliğin dinamiklerini bozacak şekilde yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir. Bu noktada, eşlerin, duydukları her şeyi sorgulayıp değerlendirdikten sonra, birbirleriyle açık bir şekilde paylaşmaları ve konuyu büyütmeden çözüm üretmeleri gerekir.

Sağlıklı bir evlilik, çiftlerin kendi sınırlarını belirleyip dış müdahalelere karşı bir kalkan oluşturmalarıyla mümkün hale gelir. Buna sınırlılık ve sorumluluk diyebiliriz. Bu sınırların korunması, eşlerin kendi aralarındaki güveni artırır ve dışarıdan gelen olumsuz etkilerin evliliğe zarar vermesini engeller. Ayrıca, iletişim kanallarının her zaman açık tutulması ve tartışmalardan önce karşılıklı fikir alışverişinin önceliklendirilmesi, evliliğin güçlü bir temele dayanmasını sağlar. Eşler, birbirlerinin düşüncelerini dikkate alarak hareket ettiğinde, dışarıdan gelen sözler etkisini yitirir ve aile birliği daha sağlam bir hale gelir. Bu yaklaşım, evlilikte huzuru korumanın ve çiftlerin birbirine daha sıkı bağlanmasının anahtarıdır.

Özetle, el sözü ile yuva kurulmadığı gibi devam etmez. Kaynana, kayınbaba, görümce, elti, baldız, kayın vs. aile konularına müdahalede bulunmamalıdır. Bazen iyilik yapayım derken yuvanın yıkılmasına sebebiyet verebilmektedir. Eşler kendi yuvalarını kurmak, korumak ve devam ettirmeyi öğrenmeli ve kendilerini dış müdahaleye kapatmalıdır. Sadece ihtiyaç hissettiklerinde istişare ederek tecrübelerden faydalanmalıdır.
Adnan Kalkan
adnankalkan01 @gmail.com
www.adnankalkan.com.tr

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri