Kayseri'de hekimler ‘sessiz yürüyüş’ ile İsrail’i protesto etti
KAYSERİ (1HA)- Kayseri’de hekimler, Filistin’de 7 Ekimden bu yana İsrail tarafından yapılan zulme karşı ‘Sessiz Yürüyüş’ temalı protesto düzenlendi. Protesto kapsamında konuşan Hekim Ahmet Kırmacı, “İşgalci İsrail'in, Filistin'de on yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulüm; 7 Ekim'den bu yana, soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaşmıştır. Bu katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmekte, gücü yetenler ise sessizce izlemektedir. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO... Sizlere sesleniyoruz: Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu zulme karşı koymak için daha neyi bekliyorsunuz? Yoksa kimin insan, neyin insan hakkı olduğuna birilerinin çıkarlarına göre mi karar veriliyor?” dedi.
Kayseri’de hekimler, Filistin’de 7 Ekimden bu yana İsrail tarafından yapılan zulme karşı ‘Sessiz Yürüyüş’ temalı protesto düzenlendi. Hekimlerin düzenlemiş olduğu programa Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, sendika başkanları, STK temsilcileri, sağlık personelleri ve öğrenciler de katılım sağladı.
İsrail’in uygulamış olduğu zulmün soykırım olarak nitelendirildiğini belirten Hekim Ahmet Kırmacı, “Bu katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmekte, gücü yetenler ise sessizce izlemektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvezdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur” dedi. ‘YALNIZCA GEÇEN HAFTA 283 SAĞLIK ÇALIŞANI KATLEDİLDİ’ Gazze’de 7 Ekimden bu yana 24 hastaneye, 100’den fazla ambulans olmak üzere toplamda 212 saldırı düzenlendiğini söyleyen Kırmacı, “İsrail onlarca doktoru tutukladı, meslektaşlarımızın nerede olduğu bilinmiyor. Gazze Şehri'nin ana hastanesi olan Şifa hastanesi başhekimi Muhammed Ebu Salmia, 22 Kasım'dan bu yana İsrail tarafından tutuklu bulunuyor. Diğer pek çok kıdemli doktor, neredeyse iki haftadır hiçbir suçlama olmaksızın İsrail ordusu tarafından gözaltında tutulmaya devam ediyor ve kimse onların nerede olduğunu bilmiyor. Rantisi ve El-Naser hastaneleri, Gazze’nin tek göz hastanesi, tek ruh sağlığı hastanesi, Vefa Rehabilistasyon Merkezi ve El Durra Çocuk Hastanesi gibi birçok hastane bombalandı ve El-Durra Çocuk Hastanesi 12 Ekimde yasaklı beyaz fosforla hedef alındı. Şu anda kuzeyde faaliyet gösteren tek hastane olan Endonezya Hastanesi, bombalanırken hâlâ hastaları tedavi etmeye çalışıyor. Şifa Hastanesi, Gazze'deki iki tıp fakültesi ve Gazze İslam Üniversitesi, El-Ezher Üniversitesi Tıp Fakültesi, Sınır Tanımayan Doktorlar ambulans konvoyu ve Kızıl Haç Ambulans Konvoyları bombalandı” şeklinde konuştu.
Gazze’deki 35 hastaneden 26’sının hizmet dışı olduğunu, yalnızca 9 hastanenin kısmen işlevsel olduğunu vurgulayan Kırmacı, “Bu hastaneler aynı zamanda ülke içinde yerinden edilmiş binlerce kişiye de barınak sağlıyor. Yakıtın tükenmesi nedeniyle hastanelerin kapanması sonucu artık kuzeydeki yaralıları tahliye etmek imkânsız halde, bunun yerine hastalar ölüme terk ediliyor. Aşırı kalabalık olan Birleşmiş Milletler barınakları; Hepatit A salgını, çok sayıda menenjit salgını, bit, cilt enfeksiyonları ve ishal salgını gibi çok sayıda bulaşıcı hastalığın yayıldığı sığınaklar haline geldi. Geçtiğimiz hafta itibariyle 7000'den fazlası çocuk olmak üzere 18.000'den fazla Filistinli öldürüldü, binlercesi ağır olmak üzere en az 46.000 kişi yaralandı. Bu hafta sessiz yürüyüşümüzü Kayseri ile birlikte İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak 36 ilde, yurtdışında ise Londra, Chicago, Sydney başta olmak üzere 26 şehirde, dünyada toplam 62 şehirde gerçekleştiriyoruz. Yürüyüşümüzü katliam bitene kadar ülkemizde ve tüm dünyada yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Biz hastanelerimizde muadilleri olan ve İsrail'e destek veren ilaç ve tıbbi malzeme firmalarının ürünlerini istemiyoruz. Hastanelerimizde İsrail'e destek veren hiçbir gıda ürününün satışını kabul etmiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO... Sizlere sesleniyoruz: Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu zulme karşı koymak için daha neyi bekliyorsunuz? Yoksa kimin insan, neyin insan hakkı olduğuna birilerinin çıkarlarına göre mi karar veriliyor? Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Kanıksamayacağız, normalleştirmeyeceğiz, sindirilmeyeceğiz ve sabırla-azimle zulme karşı duranlar olacağız” diye konuştu.
Henüz Yorum yok