KUDÜS DAVAMIZ
KUDÜS DAVAMIZ...
Yazmaya çalıştıkça ve okudukça dertlendiğimiz, kutsiyetini ve bereketini ayetten alan mukaddes belde...
Her Müslümanın imanının ve inkarının kördüğümü, hassas terazisi...
Tarihin görüp görebileceği, tüm dünyanın gözleri önünde en büyük soykırıma uğratılan, vatanlarından sürülen, kadın, çoluk çocuk demeden katliama maruz bırakılan ama içimizdeki umudu da bunca imkansızlığa ve sahipsizliğine rağmen diri tutan kahramanca ve fedakârca mücadelelerin verildiği YAŞAYAN ŞEHİTLERİN beldesi...
Dünyalık kendine amaç arayan, dert arayan, hassas kalplerin tek derdi ve DAVASI olması gereken ilk KIBLE, ikinci MESCİT, üçüncü HAREM...DAVAMIZ...
Anlatırken paramparça olduğumuz, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, anlatmak istediğimizde muhatap bulunamayan, uykucu ruhların vurdumduymaz kalplerinde duvarlarla karşılaştığımız sahipsiz, hüzünlü yanımız...
Kudüs üzerine yazılmış eserleriyle, yıllardır sürdürdüğü yazın faaliyetleri ile yazarının yetkinliğini hissettiğiniz, Kudüs için okumalara ben nereden başlayabilirimin cevabını arayanların başlangıç kitabı olmalı bu kitap...
Olayların oluş sırasını anlatılırken izlenen kronolojik sıralama, olayların tarihi bağlantıları ile yorumlanan ve hiçbir mantıksal boşluk bırakmayan tahlil ve değerlendirmeler Kudüs hakkında başlangıç kitabı arayanların atlamaması gereken mükemmel bir detay kitap...
Anlatımının sadeliği ve mantıksal tutarlılığın kronolojik sıralama ile birlikte verilişindeki hassasiyet, olaylara anlatım sırasında eklemlenen mantıksal tutarlılığı olan yorumlar, tarihi olaylardan ve oluşum koşullarından alınacak dersler ve son olarak bunlara karşı yapılması gerekenleri içeren çözüm önerileri aynı bir kompozisyonun giriş-gelişme-sonuç kısmı gibi bağlantılı olarak verilirken, okuyucu da sıkmayan bir bilgi akışı sağlanmış kitapta...
Yazarımızın ise en takdire şayan yanı bence kitap içeriğinde yazılanların, işaret edilen sunumların, birleştirici çözüm önerilerinin herkes tarafından alıntılanmasına, sunum olarak değerlendirilmesine koşulsuz olarak izin ve onay vermesi...
Çözüm önerileri olan kısımda ise tam ve yerinde tespitleri, bu minvalde hareket eden fikri oluşumların ve sivil toplum örgütlerinin birlikte organize olmaları ve yapabilecekleri faaliyetlerin başlıklar halinde sayılması tespit ve çözüm noktasında bence nokta atışı değerlendirmeler...
Siyonist rejimlerin ve dünya üzerinde Siyonist rejim destekçilerinin medyayı ve küresel güçlerini arkalarına alarak yaptıkları algı operasyonları ile zihinlere ektikleri zehirli fikirlerin, haksız ve hukuksuz işgallerinin temelsiz dayanaklarını haklı çıkarmak için yaptıkları çirkinlik, gaddarlık, kan emicilik faaliyetlerinin anlaşılması için başucu edilmesi gereken bir kitap...
Kitabın birbirinden güzel alıntıları ile sizleri baş başa bırakmadan evvel...
Kudüs'ün kendi özüne ait olduğunu bilenlere, Kudüs MÜSLÜMANLARINDIR diyebilenlere, AKSA sevdasını yüreğinden eksik etmeyenlere, KUDÜS DAVAMIZDIR diyebilenlere selam, sevgi ve muhabbetle...
"Bir bedenin hayatının kalbe bağlı olduğu sözü eğer doğruysa biz de diyoruz ki, Filistin halkının hayatı da onun kalbi olan Kudüs-i Şerif'e bağlıdır.Şunu açıkça vurguluyoruz ki Filistin halkının konumu kalbinin gücüyle güçlenmekte ve onun zayıflamasıyla zayıflamaktadır. Arap dünyasının ve İslam dünyasının konumu da kalbinin güçlenmesiyle güçlenir, onun tehlikeye düşmesiyle tehlikeye düşer. İslam dünyasının kalbi de peygamberler diyarı, Resulullah'ın İsra ve Miraç mekanı, Hz. İsa’nın beşiği olan Kudüs-i Şerif'tir İşte Kudüs bu derece değerli bir konumdadır."(İslami Hareket Liderlerinden Şeyh Raid Salah)
"Kudüs bizim için Allah'ın kitabında yer alan bir ayettir. Onun hakkında kusur edilmesi Allah'ın kitabına karşı kusur edilmesi demektir. Kudüs bizim için tarih ve imandır. Resulullah bir gece vakti oraya yürütüldü ve böylece İsra olayı bizim imanımızdan bir parça haline geldi."(Cemil Hamami-Önce Kudüs Töreni Konuşması)
''Peygamberlere onların soylarından gelinmekle değil onların insanlara tebliğ ettiği inancın bayraktarlığını yapmakla varis olunur."
"Yahudilerin Hz. Davud’un Kudüs'ü fethetmesi olayına sahip çıkmaya hakları yoktur. Çünkü Hz. Davud aleyhisselam onları lanetlemiştir. Bakın Kur’an-ı Kerim bu konuda ne diyor: " İsrailoğullarından inkar edenler Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın diliyle lanetlenmişlerdir. Bu, başkaldırmaları ve sınırı aşmaları sebebiyledir."
Henüz Yorum yok