AV. MUSTAFA İLHAN

Kudüs’ü Anlatmak

• admin
• 13 Aralık 2022
• Yazar
• 2985 Görüntüleme

Ülkeye girişte ve çıkışta çok sorgu sual olduğu, bir kısım kişilerin ülkeye sokulmadığı endişesi ile yola çıktık. Ancak düşündüğümüz gibi olmadı. Önceden vizeler verilip, diğer kısım da yeşil pasaportlu olduğu için fazla beklemeden İsrail’e girdik.

            İlk durağımız Yafa liman kenti oldu. Yafa’nın hemen yanı başına Yahudiler Tel Aviv kentini kurmuşlar.  Buradaki Osmanlı eserleri TİKA tarafından restore edilse de, daha yapılacak çok iş var.

            İkinci durağımız ve ana hedefimiz Mescidi Aksa. Mescidi Aksa’yı ilk zeytin dağından görüp heyecanlandık. Zeytin Dağını cennet mekân Abdulhamit Han Hristiyan mezhepleri arasında parsellemiş.  Her birine aynı miktarda arazi tahsis etmiş. Ermenilerin, Rus Ortodokslarının, Yunan Ortodokslarının, Katoliklerin, ayrı ayrı kiliseleri var. Abdulhamit han bunlara zeytin dağını tahsis ederek Mescidi Aksa’dan gözlerini uzaklaştırsınlar istemiş olsa gerek. Zeytin dağının özelliği Meryem Anamızın mezarının burada bulunduğunu iddia ettikleri bir mezar ile Hz. İsa’nın bir Yahudi tarafından ihbar edilerek yakalandığı zeytinlik bahçenin burada olması. Yahudiler zeytin dağının yarıdan çoğunu mezar haline getirmişler. Hz. İsa buraya geldiğinde orada mezarı olanları direk cennete götürecek diye inandıkları için mezarlık haline getirmişler. Getirmeye de devam ediyorlar. Birkaç yıl sonra bu zeytin dağında iğne atsan yere düşmeyecek derece mezarlıkla dolacak gibi görünüyor.

            Mescidi Aksa en son Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan (ben 9 saydım/kapısı olan) muazzam bir sur ile çevrili. Her giriş kapısında polis bekliyor ve 1948 de Kudüs’te yaşayanlar hariç diğer Filistinlileri ancak izinle içeri alıyor. Bizlerde sorgulanıyoruz. Şüphelendikleri zaman pasaport kontrolü hatta pasaportuna el konularak içeri alınıyor.  Mescidi Aksa bir külliye ve içinde iki büyük cami var. Birisi ve cami olarak büyük olanı Kıble Mescidimiz. Diğeri ise miracın gerçekleştiği Kubbe’tüs Sahra. Kubbe’tüs Sahranın içerisinde çok büyük bir kaya var. Kayanın altı mağara. Altın kubbeli. Kıble camiinin hemen yanı başında iki ayı yerde yeraltı mescidleri var. Bu mescidler 6000 kişi alabilecek kapasitede. Romalı meşhur Titus zamanından kalma çok büyük ebatta taşlarla yapılmışlar.  Bu mescidlerin yakın zamana kadar bilinmesine rağmen mescid haline getirilmediği, atıl durduğunu öğrenince Yahudilerin ağlama duvarından Mescidi Aksanın altına doğru niye kazı yaptığını anlıyoruz. Mescidi Aksanın altı gerçekten tarih.  Yaklaşık 20 metre derinlikte bir mağarada kandiller için yağ deposu bulunuyor.

            El-Halil şehrinde Hz. İbrahim ve eşi Hz.Sare, Hz. İshak ve eşi Refika, Hz. Yakub, Hz. Yusuf’un mezarları bulunuyor. Mezar sandukaları cami içerisinde ancak gerçek mezarlar buranın yaklaşık 10 metre altındaki mağarada imiş. Yahudiler de bu peygamberlerimizi ataları olarak gördükleri için yıllar önce fanatik bir terörist önce içerdeki namaz kılan Müslümanları katletmiş sonra da bunu gerekçe göstererek camiyi ikiye bölmüşler. Buraya da ancak turnikelerden geçerek giriliyor. Her iki din için kutsal olan bayram ve kandil günlerinde caminin diğer tarafına geçmeye izin verilirken diğer dinden olanlar camiye alınmıyor.

            Eriha’ya giderken Hz. Musa’nın Süveyş’ten geçince Kudüs’e girişi yasaklandığı için kaldığı varsayılan çölde bir küllüye mevcut. Burası yıllarca hacılar için konaklama merkezi olmuş. Eriha ise en çok olaylar gördüğümüz bir Filistin şehri. Buranın hemen üstündeki dağda çok sayıda mağara var. Hz. İsa’nın Hristiyan inanışına göre şeytanla, açlıkla v.s. imtihan edildiğine inanılan bir yer var.

            Kudüs içinde Yahudilerin atası ve kral kabul ettiği ancak bizim de peygamber olduğuna inandığımız Hz. Davut’un mezarı bulunuyor. Buralar Yahudi mahallesinde. Yine Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğine inanılan Kıyamet Kilisesi de tarihi eski Kudüs’te.  Kudüs surları dışındaki Müslüman mezarlığında iki Sahabenin mezarları bulunuyor.

            Kudüs tarih, Kudüs peygamberler ülkesi, Kudüs ilk kıblegah, Kudüs bütün dinlerin merkezi, Kudüs ibadetten zevk alınacak şehir demek. Giderken tedirgindik ancak farklı bir olay yaşamadık. Ülkeye yıllık hacı olmak için 3 milyon Hristiyan gelirken, gelen Müslüman sayısı 100000 kişi bunun da sadece 40000 Türkiye’li.  Bizim mirasımıza sahip çıkmamız için herkesi Kudüs’e gitmeye çağırıyorum. Ben nefsime dört gün Kudüs nöbeti tuttum. İnşallah ahirette bizim sevap hanemize yazıldığını görürüz. Allah’a emanet olunuz.