- 15 Kasım 2024 - -YENİ- Ce Ha Pe !?
- 29 Ekim 2024 - EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ!
- 21 Ekim 2024 - VAR MI DÜNYA'DA HİKMET, MERHAMET VE ADALET!?
- 03 Ekim 2024 - EĞER VİCDANINIZ ÖLMÜŞSE, YAPILACAK BİR ŞEY YOK!?
- 14 Eylül 2024 - BU NASIL BİR EĞİTİM SİSTEMİ !?
- 28 Ağustos 2024 - HAYAT; TEVHİD VE CİHAD'DIR!
- 13 Ağustos 2024 - KİMDİR BU İSRAİL !?
- 19 Temmuz 2024 - İNSANLIK TARİHİ NELERE ŞAHİT!?
- 05 Temmuz 2024 - KUR'AN İLE HZ. MUHAMMED (S.A.V)'İ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK!?
- 30 Mayıs 2024 - İSLAM DÜNYASI CİHAD RUHUNU KAYBETTİ.
- 18 Mayıs 2024 - MODERN KÖLELERİN DRAMI!
- 30 Nisan 2024 - KİM BİZİ BU HALE GETİRDİ!?
- 15 Nisan 2024 - MÜSLÜMANLAR NEREDE HATA YAPTI!?
- 29 Aralık 2023 - EY MİLLETİM BU GİDİŞ NEREYE!?
- 16 Aralık 2023 - Duamız Kabul Olmuyor !
- 30 Kasım 2023 - Batı, Müslümanlar ve İsrail !
- 16 Kasım 2023 - Yahudilerin Tarihinde Bir Yolculuk!
- 02 Kasım 2023 - İsrail Soykırım Yapıyor, Dünya Seyrediyor!
MEHMET BOZKURT
HALA SUSACAK MISINIZ EY ALİMLER!?
HALA SUSACAK MISINIZ EY ALİMLER!?
Bir insan olarak arzum ve duam şudur!? Artık ümmetin alimleri yüksek sesle haykırmalı...
Uyuyan müslümanları uyandırmalı...
Susmuş alimler!
Daha neyi bekliyorlar?
Bırakın İslam alemini, Türkiye'de bir tek alim haykırdı mi? Müslümanlar bunca zulme uğrarken!?
Oluk oluk kan akarken!?
Deniliyor ki, Irak'ta bir milyon kadına kafir tecavüz etmiş... Elbette, ben de bu rakamı biraz abartılı buluyorum. Sadece bir mü'min kadına tecavüz edilmişse, bunun ahı, arşı alaya yükselmiş! mahşer günü Allah'a ne hesap vereceğiz!?
Ruhum bu iddia karşısında iflas ediyor, kalbim parçalanıyor...
Gerek İslam aleminde ve gerek Türkiye'de bir alim çıkıp basın toplantısı yaparak ey Müslümanlar! Kendinize gelin, uyanın artık! dedi mi!?
Hayır!
Yahudi, defalarca Mescid-i Aksa'da Kur'an'ı tekmelerken ses var mı?
Binlerce müslümani Gazze'de aylardır bombalarla katlederken ses var mı!?
Müslümanlar yeryüzünde aç ve sefil yaşarken ses var mı?
Dünyanın dörtbir yanında milyonlarca müslüman katledilirken, dik duran ve itiraz eden var mı?
Küfür diyarına hicret eden müslümanlar sularda boğulurken, dövülürken, onuru kırılırken alimler haykırıyor mu Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) gibi!?
Hayır!
Alim dediğimiz insan, Kur'an'dan ilham almıyorsa ve susuyorsa dilsizse, ne kıymeti var Allah nezdinde!?
Alimler, ilmiyle amildir!
Alimler, ümmetin dertleriyle dertlenendir!
Alimler, yol gösterir, rehber olur, dik durur, zalimlerin yüzüne, "Yaşasın zalimler için Cehennem!" der.
Alimler, ortadadır ve Cihad öncüsüdür!
Alimler, alemi uyanık tutar!
Alimler, Tevhid mücadelesini canlı ve diri tutar!
Alimler, gerekirse bedel öder!
Alimler, vatan ve millet sevdalısıdır!
.....
Büyük İslam alimi, müfessir, şehid Mısırlı Seyyid Kutup (r.a) özür dilerse af edileceği haberi üzerine diyor ki:
İdama giderken zalim Cemal Abd'ul- Nasır'a muhteşem cevabı:
"Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem, ben Hakk’ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah’a şükürler olsun ki, on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namaz'da Allah’ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir Tağut'un hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır!" diyordu...
Seyyid Kutub idam sehpasına götürülürken Ezher Müftüsü Kelime-i Şehadet getirmesi için telkinde bulunur. Seyyid Kutup Müftü'ye dönerek:
"Sen bu komediyi tamamlayan son figüransın" der. Çünkü sen o kelime ile Ezher'den maaş alıyorsun. Ben ise o kelime için ipe yürüyorum!"
Haykıran bu büyük imana bakınız!?
Tarih, şerefle yaşayan ve şerefle ölen yüzlerce İslam alimini, mücahidini, ülke ve millet sevdalisını bir bir kaydetmiş ve müslümanlar da onları daima rahmet ve minnetle anıyor!?
Unutmadık, unutmayacağız!
Çeçen kurtuluş mücadelesini veren kahramanları...
Libya'nın kurtuluş kahramanı Ömer Muhtar'ı...
Öldüğü ana kadar susmayan Muhammed İkbal'i...
Osman Gazi'yi...
Fatih Sultan Mehmet'i...
Yavuz Sultan Selim'i...
Kanuni Sultan Süleyman'ı...
Ulu Hakan Sultan Abdulhamid Han'ı...
Barbaros Hayreddin'i...
Şehid İskilipli Atıf hoca'yı....
İslam aleminin en büyük alimlerinden şehid İmam A'zam Ebu Hanife'yi...
Tek başına mücadele vererek hahramanca vuruşan Aliya İzzet Begoviç'i...
Kral Faysal bin Abdulaziz'i...
Mehmet Akif Ersoy'u...
Selehaddin-i Eyyübi'yi...
Şeyh Şamil'i...
MalcolmX i...
Dr. Ali Şeriati'yi...
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'i...
Şehid Muhsin Yazıcıoğlu'nu...
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nu...
Prof. Dr. Aziz Sancar'ı...
Seyyid Onbaşı'yı...
Erzurumlu Kara Fatma'yı...
Şerife Bacı'yı...
Nezehat Onbaşı'yı...
Ve daha nice Allah dostunu...
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) gibi meydanlarda haykırdılar! Yol yürüdüler...
Tevhid mücadelesinde Cihad ettiler...
Laik düzene itibar ederek, "Sus! Karışma! Konuşma!" parolasına teslim olmadılar...
Allah onlardan ebeden razı olsun!
Hayata hükmetmeyen İslam, İslam değildir. O'nu hayatına geçirmeyen Müslüman da Müslüman değildir!
Bu yol zor bir yol; güller ve çiçeklerle döşeli bir yol değil! Dikenlerle bezeli, kanlarla süslenmiş bir yol!
Ümmet elbet bir gün doğacak; hiç bir doğum da acısız/sancısız olmaz.
Üzerine "La İlahe İllallah" bayrağı dikilmeyen hiçbir toprak parçası Allah adına kurtarılmış değildir!
Ya dünyayı kuşatacak zafer! Ya da Allah’a sunulacak şehadet!?
Acaba Müslümanlar nasıl zevkle yiyip içiyorlar, nasıl rahat uyuyorlar? Din kardeşleri en aşağılık, en rezil insanların ellerinde en kötü işkenceleri görürken, çeşit çeşit zillete layık görülürken!
Batılılardan nefret ediyorum, Amerika’dan çok nefret ediyorum; ama daha çok Amerika’nın vicdanına sığınan sözde Müslümanlardan nefret ediyorum!
Allah’a giden yolun sorumluluğunu bilen yolcular geri dönmez ve umutsuzluğa kapılmazlar!
Allah yolunda yaptığım bir iş için asla özür dilemem.
Konuşmak, sürekli konuşmak! Sonra kalkıp bir şey yapmamak! Çoğu zaman içine düştüğümüz abes durumlardan biridir bu!
Kalem sahibi kimseler, birçok işleri yapabilirler ancak; fikirlerin yaşaması pahasına kendilerini feda etmek şartıyla!
Ya bütünüyle izzet, şeref ve özgürlük olan yüce Allah’a kulluk! Ya da tamamıyla zillet ve mahkumiyet olan Allah’ın kullarına kulluk! Dileyen dilediğini seçsin!
Özgürlüğün yumruğu, zulüm karşısında kanayabilir. Fakat öldürücü darbeler daima onundur. Özgürlüğün hiç şüphesiz bir karşılığı vardır. Esaretin "esaret” olabilmek için kurbanlar verdiği gibi, özgürlük de özgürlük olabilmek için kurbanlar vermesin mi?
"Namaz'da Allah’ın birliğine şehadet eden parmağım, bir Tağut'un hükmünü asla onaylamayacaktır."
Bu sözler sırt üstü yatarak ona buna elini eteğini öptürenlere ders olsun!
Ya Rabb!
Ya kulun olarak ben cahilim, deliyim ya da haklıyım. Sana arz ediyorum halimi...
Ya Rabb!
Müslümanın derdiyle dertlenmeyeni neylerim!?
Ya Rabb!
Sadece senin önünde eğileceğim ve haykırmaya devam edeceğim kulun olarak!
Sadece sana sığınıyorum.
Yol göster Allah'ım! Yolumuzu şaşırdık!
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) mahşer günü bizi neden Rabbine şikayet edeceği açıkça ortada değil mi?
Kur'an'ın ifadesiyle, "Resul şöyle diyecektir: "Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı yalnız (büsbütün terketti) bıraktı." Furkan, 25/30
Bu Ayette Kur’an’ı yaşamayanların mahşerde Hz. Muhammed (s.a.v)’in şikayetine konu edileceği mesajı verilmektedir. Kur'an'ı "mehcur" bırakan (terk eden) mesrur olamaz. Hz. Peygamber (s.a.v)'in şikayetine de muhatap olur. Kur'an'ı hayatına aktarıp yaşayan ise hem hayatını ve hem de ahiretini imar edip Allah'ın rızasına mazhar olur.
Özellikle ülkemizde birileri birilerini evliya, veli, Allah dostu ilan ediyor!
Elbette Allah'ın veli kulları vardır! Ama kimin Allah'ın veli (Evliya) kulu olduğunu sadece ve ancak Allah bilir. Hz. Peygamber (s.a.v) bile kendisine ne yapılacağını bilmediğini ifade ederken, kızı Hz. Fatıma (r.anha)'yi kurtaramıyacağını ifade ederek uyarırken, kendisini Cennet ehli diye sunan din tüccarlarına itibar edemeyiz... Allah korusun, imanımızı tehlikeye atarız!
Allah da Ahkaf, 46/9. Ayette Hz. Muhammed (s a.v)'e ve bize diyor ki: "De ki: "Bana ve size ne yapılacağını bilmiyorum! Sadece bana ne vahyediliyorsa onu biliyorum ve ona uyuyorum. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım!"
Hz. Peygamber (s.a.v) de mahşer günü kendisine bile ne yapılacağıni bilmezken, Allah'ın kesin emri (birçok konuda) ortada iken, birileri diyor ki: "müridlerimi almadan cennete girmem!"
Allah'ım! Böyle bir iddianın şerrinden sadece sana sığınırız!
Neden müslümanlar olarak bitap düştük, ilim ve irfandan uzaklaştık!?
Neden bugün yeryüzünde zillet yaşıyoruz!?
Neden gözyaşı döküyoruz!?
Alimlerimiz yok ortada, ondan!?
Önderlerimiz yok!
Paramparça olmuş müslümanlar ve İslam alemi!?
Bakın Allah ne diyor!?
"Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, (senin) onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir." En'am, 6/159
"Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir." Rum, 30/32
"Ne var ki, insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler." Mü'minun, 23/53
"Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler." Enbiya, 21/93
Ne anladınız!?
Allah ne diyor!?
Ne diyorsa doğru diyor!
Amenna!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Henüz Yorum yok