Kübra Altıntaş

Müslüman’ın Vazgeçilmezi: Kudüs

MÜSLÜMAN’IN VAZGEÇİLMEZİ: KUDÜS

|Kübra Altıntaş

Giriş

Müslümanlar için Kudüs, dini, tarihi, kültürel, siyasi ve manevi değerler bakımından oldukça önemli olan mukaddes bir şehirdir. Taşı toprağı maneviyat kokan şehir birçok peygambere ve sahabeye ev sahipliği yapmıştır. Kudüs geçmişten günümüze manevi değeri, kültürel zenginliği ve derin tarihi ile farklı milletler ve dinler için de büyük öneme sahip olmuştur.

3 semavi dinin ortak kutsalı olan Kudüs, Müslümanlar için Hristiyan ve Yahudilerin inanç ve ideolojilerinin üzerinde bir değere sahiptir. Müslümanlar için Kudüs’ü değerli kılan başlıca sebep şüphesiz ki Kudüs’ün İslam inancındaki değeri ve önemidir.1 İslam dininde Kudüs’e herhangi bir şahsa, bir ırka, bir topluma veya tarihi bir sürece bağlı kalmaksızın, tüm zamanları ve tüm Müslümanları kapsayan bir kutsallık atfedilmiştir. Müslümanlar için Kudüs’ün değerli olmasının başlıca sebeplerini maddeler halinde özetlemek mümkündür.

  1. İsra ve Miraç Mucizesi

Son İslam peygamberi Hz. Muhammed (a.s) bir gece Allah (cc) tarafından Mekke’den Kudüs’e (Mescidi Haram’dan Mescidi Aksa’ya) yürütülmüş, ardından göğe yükseltilmiştir. Bu yürütülme mucizesi “İsra”; göğe yükseltilme mucizesi ise “Miraç” olarak adlandırılmıştır. Olay Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılmaktadır:

“Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.” 2

Akıllara durgunluk veren bu olay yüzyıllardır okunmasına rağmen hala mucize olarak etkisini devam ettirmekte ve birçok kişinin Kudüs bilincini arttırmaktadır.

İsra ve Miraç hadiselerinin Hz. Muhammed (a.s) ve ümmetine büyük bir lütuf olmasının yanı sıra o gece daha birçok mucize yaşanmıştır. O gecenin en büyük lütuflarından biri de 5 vakit namazdır.

  1. İlk Kıble Olması

   Müslümanlar için bir hediye olarak nitelendirdiğimiz ve İslam’ın temel şartlarından olan 5 vakit namaz hicretten 16 ay kadar önce Miraç gecesinde farz kılınmıştır. Bilindiği üzere namaz İslam’ın, kıble de namazın şartıdır. 5 vakit namaz farz kılındıktan sonra Müslümanlar kıble olan Mescid-i Aksa’ya dönerek namazlarını kılmışlardır.

Müslümanların Mescid-i Aksa’ya dönerek namaz kılmaları Yahudilerin ileri geri konuşmalarına yol açmıştır. “Müslümanlar bizim kıblemize dönüyorsa demek ki kıblemiz haktır yani dinimiz de haktır. O halde neden Yahudi olmuyorlar?” gibi söylemlerde bulunmuşlardır. Bu duruma üzülen Peygamberimiz de kıblenin Kabe’ye çevrilmesini arzulayıp ümit etmiş ve nitekim hicretten 16 veya 17 ay sonra bir gün cemaatle namaz kılındığı esnada beklenen müjde bir ayetle gelmiştir:

“(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.”3

Cemaat, gelen ayetten dolayı Kabe’ye dönen Peygamberimize hemen uymuş ve onlar da Kabe’ye dönmüştür. Böylece namazın bir kısmı Mescid-i Aksa’ya bir kısmı ise Mescid-i Haram’a yönelerek kılınmıştır. Bu olayın yaşandığı mescide iki kıbleli mescit anlamına gelen “Mescid-i Kıbleteyn” denilir. Günümüzde en çok ziyaret edilen mescidler arasındadır.

  1. Kudüs’ün Bereketi ve Kutsallığı

      Allah, Mescid-i Aksa’yı hem maddi hem manevi bereket ile nitelendirmiştir. Maddi bereket, oraya bahşedilen meyveler, ekinler, nehir gibi güzellikler; manevi bereket ise Kudüs ve etrafının sahip olduğu ilahi kutsallıktır.

Kur’an-ı Kerim’in birçok farklı yerinde Kudüs’ten bahsedilmiş ve onun bereketine işaret edilmiştir. 

"…çevresini mübarek kıldığımız…"4

“…kutsal toprak…”5

“…içini bereketle doldurduğumuz…”6

     Kur’an-ı Kerim’de yer alan bu ifadeler Mescidi Aksa'nın, Kudüs’ün ve çevresinin değerinin Allah tarafından belirlendiğinin en güzel ispatıdır. Dolayısıyla Müslümanlar Mescid-i Aksa’nın kutsallığını, Allah’ın bir hükmü olarak kabul eder. Bu kutsallık hiçbir ideolojinin, hiçbir toplumsal gaye ve çıkarın ürünü değildir.

  1. Yeryüzünün 2. Mescidi ve 3. Haremi Olması

     Mescid-i Aksa Hz. Adem (a.s.) zamanında yeryüzünde Kabe’den sonra inşa edilen ikinci mabeddir.7

Hz. Peygamber (a.s), ashab-ı kiramdan Ebu Zer (r.a)'in sorularına cevap olarak yeryüzünde ilk inşa edilen mescidin Mescid-i Haram, ikinci inşa edilenin Mescid-i Aksa olduğunu ve bu ikisi arasında kırk yıl süre bulunduğunu beyan buyurmuştur.

Farklı bir rivayete göre ise yeryüzünde kendisine yolculuk edilecek üç mescitten biridir.

“Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime, Mescid-i Haram'a ve Mescidi Aksa'ya.”8 Burada kastedilen yolculuk ibadet maksadıyla yapılan yolculuktur. Mescid-i Aksa’nın bu özel konumundan dolayı bu mescit İslam’ın üç harem bölgesinden (Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa) biri olarak kabul edilir.

  1. Mescid-i Aksa’da Namaz Kılmanın Fazileti

      Müslümanlar için Mescid-i Aksa’nın değerli olmasının sebeplerinden biri de orada namaz kılmanın faziletidir. Mescid-i Aksa’da kılınan namazın diğer yerlerde kılınan namazlardan daha faziletli olduğu konusunda çok sayıda hadis mevcuttur. Bunlardan biri şu şekildedir:

“Mescid-i Haram’da namaz yüz bin, benim mescidimde kılınan namaz bin, Mescid-i Aksa’da kılınan namaz ise başka yerde kılınan beş yüz namaz gibidir.”9

    Peygamberimiz hayatı boyunca birçok kez Mescid-i Aksa’da namaz kılmaları için Müslümanlara tavsiyede bulunmuştur.

  1. Birçok Peygamberin Yaşadığı, Vahiy Aldığı Yer Olması

   Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan şehir, sinesinde birçok peygamberin de ayak izini taşır. Bu sebeple Kudüs, peygamberler şehri olarak bilinir. Bazı peygamberlerin Kudüs’te vahiy aldığı, çeşitli mucizelerin gerçekleştiği de ayet ve hadislerle sabittir. Aşağıda zikredilen peygamberler ve yaşadıkları olaylar bu konuda en güzel örneklerdendir. Bu bakımdan Kudüs;

  • Hz. Musa’nın, kavmini firavunun zulmünden kurtardıktan sonra kavmine girmelerini söylediği kutsal topraktır. (bkz. Maide, 5/21)
  • Hz. İbrahim ve Hz. Nuh’un Allah (c.c.) tarafından kurtarılarak ulaştırıldıkları bereketli yerdir. (bkz. Enbiya, 21/71)
  • Hz. Davud’un inşaatına başladığı, Hz. Süleyman’ın inşaatını tamamladığı mescit olan Beytu’l- Makdis’in bulunduğu, bu iki büyük peygamberin de hükümranlık yaşadığı yerdir. (bkz. İslam Ansiklopedisi, 29/ 268-271)
  • Hz. Süleyman devrinde birçok doğaüstü olaya tanıklık edilen yerdir. (bkz. Enbiya, 21/81)
  • Hz. Meryem’in daha doğmadan annesi tarafından adandığı yerdir. (Bkz. Al-i İmran, 3/35)
  • Hz. Meryem’in Allah tarafından kabul edildiği, yaşadığı ve Hz. Meryem’in bakımını Hz. Zekeriyya’nın üstlendiği yerdir. (Bkz. Al-i İmran, 3/37)
  • Hz. İsa’nın doğumunun müjdelendiği yerdir. (Bkz. Al-i İmran, 3/45, 46)
  • Allah’ın Hz. Meryem ve Hz. İsa’yı yerleştirdiği, kalmaya elverişli yerdir. (bkz. Müminun, 23/50)
  • Hz. Zekeriyya’nın namaz kıldığı, Allah’a (c.c.) dua ettiği ve duasının kabul olduğu yerdir. (bkz. Al-i İmran, 3/38)
  • Hz. Zekeriyya’ya oğul olarak Hz. Yahya’nın müjdelendiği yerdir. (bkz. Al-i İmran, 3/39)
  • Hz. Muhammed’in (a.s.) Mekke’den bir gecede geldiği ve buradan göğe yükseltildiği yerdir. (bkz. İsra,1)
  • Hz. Muhammed’in (a.s.) Miraç gecesi tüm peygamberlere namaz kıldırdığı yerdir. (bkzİbn-i Sa’d, I, 214)

Sonuç

  Müslümanların kesin bir inanç ve teslimiyet ile bağlı olduğu imanın temel şartlarından olan ‘peygamberlere iman’ ve ‘kitaplara iman’ esaslarının gereği olarak, tüm peygamberlerin ve kitapların Allah tarafından gönderildiğine inanılır. Bu nedenle ayrım yapılmaksızın tüm peygamberlere iman edilir, tüm ilahı kitaplara saygı duyulur ve tüm ilahi kitaplar kutsal kabul edilir.

Bir bölgede birçok peygamberin yaşamış olması ve bölgede birçok ayetin nazil olması bölgeye Müslümanlar açısından büyük bir önem katar.

   İslam’ın kıyamete kadar geçerli olan evrensel bir din olması dolayısıyla İslam akideleri zaman ve mekân değişimlerine yenilmeden, tahrif olmadan varlığını devam ettirecektir. Kur’an-ı Kerim’de büyük bir değer atfedilen Kudüs de kıyamete kadar bu değerini taşıyacaktır. Allah ve Resul’ü tarafından birçok kez övülen bu yer Müslümanların ortak değeridir.

“Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınan bir namaz başka yerdeki bin namaza bedeldir. Oraya gitmeye gücünüz yetmezse kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin. Kim bunu yaparsa oraya gitmiş ve namaz kılmış gibi olur.”10

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) bu hadisi ile Müslümanlara çok net bir istikamet çizmiştir. Tüm Müslümanların ortak değeri olan Kudüs kıyamete kadar yalnız bırakılmamalıdır. Maddi ve manevi olarak her zaman desteklenmelidir ve hiç unutulmamalıdır ki; Kudüs Müslümanlarındır. Kudüs dünün, bugünün ve yarının gündeminin en önemli konularından biridir. Her Müslüman elinden geldiği ölçüde bu mukaddes mekâna sahip çıkmalıdır. Gerek fiziken oraya gidip tüm Müslümanları temsil etmeli, gerekse maddi yardımlar göndererek oradaki Müslümanların gücüne güç katmalıdır. Bu gayeye hizmet eden meşru yolları değerlendirmek her Müslümanın ortak sorumluluğudur. Tevhidin tarihini, peygamberlerin ayak izini ve Allah’ın bereketini taşıyan Kudüs Müslümanların ortak değeri ve vazgeçilmezidir.

1- Bkz. Haraman, Ömer Faruk. İslamiyet ve Kudüs. Dergipark, Cilt:16 Sayı:1- Kudüs, 9- 30, 01.07.2019
2-  İsra, 17/1
3-  Bakara, 2/144
4-  İsra, 17/1
5-  Maide, 5/21
6-  Araf, 7/137
7-  Sahihi Buhari, Babu’t-tib lilcumu’a 8/438 Hadis no:3366
8-  Daru İbni- Kesir ,1/398, Hadis no:1132
9-  Keşfu’l-hafa el acluni, senedi hasan, sehihu’l-cami-i Lil-elbani, Sahih hadis,2/35, Hadis No:3841
10-Ebu Davud, Kitabu’s-Salat, 14

Kaynakça

  • Basit, Musa İsmail. Kudüs Tarihi, Nida Yayıncılık, İstanbul, 2018.
  • Diyanet İşleri Başkanlığı/542 Kaynak Eserler/30Kur'an-ı Kerim Meali
  • Daru İbni- Kesir ,1/398, Hadis no:1132
  • Elmalılı, M. Hamdi Yazır. Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
  • Ebu Davud, Kitabu’s-Salat, 14
  • Haraman, Ömer Faruk. İslamiyet ve Kudüs. Dergipark, Cilt:16 Sayı:1- Kudüs, 9- 30, 01.07.2019https://doi.org/10.17131/milel.584961
  • İsmâîl b. Muhammed el-Aclûnî, Keşfu’l-hafa senedi hasan, sehihu’l-cami-i Lil-elbani, Sahih hadis,2/35, Hadis No: 3841
  • Karadavi, Yusuf, Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs, Nida Yayıncılık, İstanbul, 2010.
  • Maalouf, Amin. Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, Yapı Kredi Yayınları, 2019.
  • Sahihi Buhari, Babu’t-tib lilcumu’a 8/438 Hadis no: 3366
  • Taşkesen, Nurettin. Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917, Mihrabat Yayınları, İstanbul, 2017.
  • https://www.davamizkudus.org/
  • https://www.islamveihsan.com/kudusun-tarihi-ve-onemi.html

Not: Bu makale Hucurat Hareketi’nin Aksa Halkaları Projesi kapsamında yazılmıştır.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri

    Bu yazarın başka makalesi yoktur.