Osman ÖZENÇ

Zamanın Açıldığı, Mekanın Kapandığı Yer: Kudüs ve Miraç

Kudüs ve Miraç zamanın açıldığı, mekanın kapandığı yer... Alemin sahibi olan Allah Habibim dediği,- sen olmasaydın alemleri yaratmazdım- buyurduğu sevgili Kulunu bir gece Mekke'den Kudüs'e oradan da huzuruna aldığı Miraç hadisesi ve Kudüs, kıyamete kadar müminlerin gönüllerinde bir taç olmuştur. İsra suresinin 1. Ayetinde Allah’ımız- bir gece kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah eksiksizliklerden münezzehtir .O gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir. Bu ayet direkt olarak Kudüs’ten bahsetmekte lakin dolaylı olarak 70 ayet daha Kudüs’ten bahsetmektedir. Kuran’da ismi geçen peygamberlerimizin çoğunun yaşadığı yer Kudüs ve civarıdır. Bugünkü Filistin topraklarıdır. Bundan dolayıdır ki biz Müslümanlar Filistin diye yazsak da Kudüs okuruz. Kudüs diye yazsak da Kudüs okuruz. Kudüs kanatları altına tüm Filistin’i almıştır o sebepten Gazze, Ramallah, el Halil ve sair diğer şehirler hep Kudüs ile anılmakta ya da Kudüs ile ilintili görülmektedir. Gazze'nin çabası, feryadı el Halil ve Ramallah'ın mücadelesi Kudüs içindir. Allah Teala çevresini mübarek kıldığımız diye işaret buyurduğu yer bazı müfessirlerce Filistin toprakları ve bazılarına göre de o bölgenin tamamına işaret edildiğini söylemektedirler. Ayette geçen İsra kelimesi gece yolculuğu anlamına gelse de Mekke ile Kudüs arasındaki yolculuğa işaret etmektedir. Miraç olayı ise Kudüs’ten sonra Arşı alaya yapılan yolculuğun ismidir. Allah Teala Mekke ile Medine arasındaki mekanı Habibine kısaltmış kapatmış bugünkü ifade ile ışık hızı ile bir yolculuk yaptırmıştır. Miraç hadisesi ise Allah’ımız zamanı açarak çok kısa bir zaman dilimine Miraç hadisesini sığdırmıştır. Miraç ışık hızından daha hızlı bir hız ile yapılmış olan yolculuktur. Samanyolu galaksisi bile ışık hızı ile 1000 yıldan daha fazla bir zaman diliminde aşılmaktadır. Samanyolu bir kat Dünya semasıdır. İsra ve Miraç olayı toplamda çok kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşmiştir. Mescid-i Aksa yeryüzünde yapılan ikinci mescit olması ve Allah’ımızın orasını mübarek kılması hem ayet hem de hadislerle tespit edilmiştir. Yukarıda zikrettiğimiz İsra suresi 1. Ayet bunun en açık örneğidir. Hadis-i şerifler ise bu olayı detaylı bir şekilde bize anlatmaktadır. Hadis-i şeriflere gelince sevgili Peygamber Efendimiz buyurmuştur: "Kim Allah Dicle ile Fırat arasının mübarek bereketli kılmış ve özellikle Filistin'i mukaddes kılmıştır." (Müslüm 282.) Peygamberefendimiz Aleyhisselam şöyle buyurmuştur. Yolculuk ancak şu üç mescitten birisine ibadet için olur benim şu mescidim Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa'ya." ( Müslim Hac 15 Buhari Mekke 1) Ebu zer (r.a) diyor ki: "Rasulullah efendimize (sas) yeryüzünde inşa edilen ilk mescidin hangisi olduğunu sordum. Mescid-i Haram diye cevap buyurdu. Sonra hangisi diye sordum. Mescid-i Aksa diye cevap buyurdu. Ben ikisi arasındaki süre ne kadardır diye sordum. Şöyle buyurdular: 40 yıl. Sonra da Peygamber Efendimiz (sas) ya Ebazer bütün yeryüzü senin için mescittir. Nerede namaz vaktine girersen orada namazını kıl, namazın fazileti vaktinde kılınmasıdır, diye buyurdu (Buhari Enbiya 60) Yine başka bir hadis-i şerifte sevgili Efendimiz buyurmuştur ki :"Bir adamın Mescid-i Aksa'da kıldığı namaza 50 000 kat sevap verilir." Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın faziletini anlatan başka hadis-i şeriflerde vardır. Sevgili Peygamberimiz Aleyhisselam Mescid-i Aksa'dan miraca yükseldiğinde zaman ve mekanın dışında Allah Celle ve Alâ ile görüşmüş ve konuşmuştur. Ehli sünnet inancı böyledir. Keyfiyeti bizce meçhul ama yaşanmış olması mutlak olan bu olay o dönemde ve bu dönemde de ümmetin imtihanı olmuştur. Miraç hadisesi kalbi hasta olanların ihtiyatla yaklaştığı bir olay olurken Ebubekir efendimize Sıddık lakabını ve makamını kazandırmıştır. İman, Muhbir-i Sadık'ın getirdiği habere tam bir teslimiyet ile inanmak ve olduğu gibi kabul etmektir. İnancı akıl süzgecine tabii tutmak insanı inancından uzağa atar. Efendimizin(sas) mirac hadisesini o günün müşrikleri Ebubekir Sıddık efendimize gelerek- bak hele seninki nelerde söylüyor bir gecede Kudüs'e gitmiş oradan dünyayı terk etmiş Allah'ın huzuruna çıkmış vesaire vesaire diyor sen bu işe ne dersin ey Ebubekir- dediklerinde Ebubekir Sıddık efendimiz demiştir ki- bunda ne var ben bundan daha ötesi ne de inanıyorum o bana hiç görmedim cenneti anlatıyor hiç görmediğim cehennemi anlatıyor onlara da tam bir kalp ile inanıyorum demiştir.Bu haber sevgili efendimiz Aleyhisselam'a gidince Ebubekir efendimize Sıddık demiştir. bu teslimiyetinin karşılığını ise kur'an-ı Kerim'de bubekir Sıddık efendimize ithafen -ikinin ikincisi [ TEVBE 40] diye işaret edilmiştir. Mescid-i Aksa yeryüzünde yapılan ikinci mescit olması ve Allah’ımızın orasını mübarek kılması hem ayet hem de hadislerle tespit edilmiştir. Yukarıda zikrettiğimiz İsra suresi 1. Ayet bunun en açık örneğidir. Hadis-i şerifler ise bu olayı detaylı bir şekilde bize anlatmaktadır. Miraç hadisesi çok geniş bir Hadise olmakla beraber özetle ifade edecek olur isek Efendimiz Aleyhisselam Cebrail Aleyhisselam ile beraber Sidretül münteha ya kadar beraber gitmişler ondan ötesi ne Efendimiz tek başına yolculuk etmiştir. Orada Hak Teala ile bin bir kelam etmiştir dönüşte 3 hediye ile gelmiştir. Bunlardan bir tanesi beş vakit namaz .Diğeri bakara suresinin son ayetleri ve cennete girecek ilk ümmetin efendimizin ümmeti yani bizlerin olmasıdır. Miraç zaman ve mekan ötesi yolculuktur. Allah Teala zamanın geçmişini ve geleceğini Peygamber Efendimiz'e göstermiştir. Zaman mekanı ihata eden bir ağ gibidir. Her mekanın bir zamanı vardır. o mekandan çıkan o zamandan da çıkmış olur böyle olunca Allahu Teala dünyanın geçmişini ve geleceğini de Efendimiz'e göstermiştir. Akla yatkınlık ve misal olsun diye rüyalarımızı gösterebiliriz .İnsan bazen ne yaşayacağını da rüyasında görür halbuki o an henüz yaşanmamıştır. Allah kullarına kudretini göstererek geleceği de haber vermektedir. Sıradan bir insan rüyada nelerin olabileceğini göre bildiğine göre, tüm alemi yüzü suyu hürmetine yarattığı sevgili Habibine dünyanın da geleceğini göstermeye Allah'ın kudreti yeter. Namaz müminlere bir hediyedir. Ama nasıl İnsanın akıl ve Gönül ile odaklandığı bir konudan almış olduğu lezzet en üst seviyede bulunan bir lezzettir. ve insan bu süre içerisindeki geçen zamanın farkında bile olmaz. Akılla yatkınlık versin diye ,çok aksiyoner bir film izlemeye başlayınca insan izlediği filmin içerisinde kaybolur da neticede bu film ne tez bitti deyi verir Tam teslim olmuş bir akıl ve Gönül ile HAK ka yönelen insan o huzuru tadınca, alınca o huzurun içerisinde kaybolur. Bugün bunun örneğini biz pek göremesek de geçmiş zamanlarda bu tarz örnekler çokça yaşanmıştır. Hz Ali efendimizin ayağına batan bir çivinin çıkartılmasında zorluk yaşanınca Ali efendimiz ben namaza durayım siz o zaman çıkartın demiştir . Neticede Hz Ali efendimiz namaza durunca çivi çıkartmışlar namaz sonrası ne yaptınız çıkarttınız mı diye sormuştur. Maksimum bir huşu ve huzur ile kılınan namaz insan ruhunda nasıl bir tesir bıraktığı ortadadır. Bizim namazlarımız Miraç kıvamında değil ise bu gönlümüzdeki hastalıklar, gaflet ve kasvet nedeniyledir. Miraç hadisesi ciltler dolusu kitaplar ile anlatılacak bir konudur. Allah'ınızdan dileğimiz sevgili Habibinin Miraç da şahit olduğu güzelliklere bizleri de şahit kılmasıdır selam ve dua ile

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri