- 01 Kasım 2024 - İÇ CEPHE SAĞLAM -2
- 29 Ekim 2024 - İÇ CEPHE SAĞLAM -1-
- 19 Ekim 2024 - VATANIMA FEDA OLSUN
- 16 Eylül 2024 - SİVİL TOPLUMDAN BEKLENTİLER
- 02 Ağustos 2024 - YENİ MİLADIMIZ
- 05 Temmuz 2024 - SURİYELİLERİN GERİ DÖNÜŞÜ
- 09 Ocak 2023 - SİZ HİÇ….
- 13 Aralık 2022 - Kudüs’ü Anlatmak
- 24 Kasım 2022 - Kudüs' ü Anlamak
AV. MUSTAFA İLHAN
-YENİ- AMERİKA SEÇİMLERİ VE GÜNEY CEPHEMİZ
AMERİKA SEÇİMLERİ VE GÜNEY CEPHEMİZ
Bizim devletimizin imkân ve kabiliyetlerini tam olarak bilebilmemiz elbette mümkün değil. ABD ve İsrail’in dahi en azından benden iyi bildiklerine eminim. Bu nedenle bu konudaki analizlerimde yanılabilir olmayı baştan kabul ederek yazıma başlamak istiyorum.
ABD seçimlerini Trump gibi zır cahil, iki gözünde dolar işareti olan kapitalist, Yahudi damadının etkisinde olması dolayısıyla Siyonist birisi kazandı. TV’lerimizde yorum yapan her konudan anlayan yorumcularımız ise güzellemeler yapıyorlar.
Trump’ın yaptığı atamalara bakınca dünyanın nereye doğru gideceği çok açık iken hala iyimser olmak mümkün mü? Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul eden, Golan tepelerinin ilhakını onaylayan, seçim sırasında İsrail’e istediği her şeyi vereceğini söyleyen o değil mi idi? ABD içinden seçim kutlaması için seçtiği 10 sporcudan birisinin Fetöcü Enes Kanter olması da mı sizleri uyandırmaya yetmedi. Peki bu neyin iyimserliği.
Trump’ın bu politikalarından vazgeçmesinin tek bir yolu var. Son yapılan suikast girişimlerinin arkasında Yahudiler çıkarsa o zaman şahsi kini ile tüm politikalarını değiştirebilecek bir kişiliğe sahip. Son yapılan suikast girişimlerinin arkasında kimler ya da hangi ülkeler var ise yine onlarda yanar.
Bu adam serseri mayın gibi ne yana saldıracağı belli olmaz. Bu nedenle bununla iş tutmak ayı ile yatağa girmek gibidir. Cumhurbaşkanımız anlattığım nedenlerle Trump ile şerri olmasın yeter, hayrını istemiyoruz noktasında temas etmeli.
İsrail’in yayılmacı tutumu ve arz-u mevud hedefi nedeni ile ülkemizde dâhil tüm Ortadoğu ülkelerinin sıkıntılı günler geçireceği malumdur. Bu sıkıntılı günleri en az kayıpla atlatmanın bir yolu bulunmalıdır.
Türkiye bir Nato ülkesidir. Bu nedenle diğer Ortadoğu ülkelerine göre daha avantajlı bir durumdadır. Uygulanacak politikalarda her politika için bir milat belirlenmelidir. Ortadoğu’da petro dolarlarına güvenenlerden daha güvenli durumdayız. Ortadoğu ülkelerine birlik olmak için bir süre verilmelidir. Bu sürede birlik sağlanamaz ise Türkiye kendi stratejisini uygulamalıdır. İsrail ve ABD Ortadoğu’daki krallıkları birer birer yok ederken kendisini x gününe hazırlamalıdır. Bu arada x gününe hazır olabilmek ve geciktirmek ve elinden geldiğince hazır olabilmek için çevre ülkelere savunma sanayi anlamında yardımcı olmalıdır.
Türkiye öncelikle ekonomik olarak batının kıskacını hesap ederek BRICKS’e üye olmalıdır. Afrika ve Asya ülkeleri ile işbirliğini artırmalıdır. Rahip Bronson olayı, Johnson mektubu bize ders olmalıdır. Bu adamdan her an yeni bir mektup beklenir.
Güney sınırlarımızda kurulmak istenen terör devletini önlemek, sınırlarımızdan uzaklaştırmak için ise harekâtın şimdi tam zamanı. Bizdeki seçim sürecindeki bürokrasi gibi gelecek olanların önüne bomba koymak için de olsa Türkiye’nin yapacağı bir harekâta şu anki ABD yönetiminin ses çıkarmayacağını, en azından Türkiye ile bir çatışmaya girmeyeceğini düşünüyoruz. İsrail’e karşı Lübnan ve İran dolayısı ile zaten sıkışık olan ABD Türkiye’yi de karşısına almak istemeyecektir. İsrail’in ABD olmadan Türkiye’ye kafa tutamayacağı da bellidir.
Beklersek kayıp ederiz. Bundan 2-3 yıl önce on binlerle ifade edilen PKK-YPG bugün yüz binlik bir ordu olarak görülüyorsa bu bizim geç kalışımızdır. 2-3 yıl önce hava savunma sistemleri olmadan yapılacak harekât daha çabuk başarılacaktı. Her geçen gün aleyhimize işliyor. Bunu görmüyor muyuz? Beklersek karşımızdaki düşman daha da güçlenecek. Kaybedecek bir tek saatimizin olmadığını düşünüyorum.
Suriye ve İran, İsrail tarafından bu kadar sıkıştırılmış iken bize evet diyemiyorsa sonucuna katlanır. İran yapılacak harekâta karşı koymaya kalkarsa kendi ülkesini felakete sürükler. Bizi İsrail ile dost yapar. Suriye karşı çıkarsa ülkesi fiilen olduğu gibi dörde bölünür. Duyumlarımıza göre Suriye ve İran açıktan olmasa da PKK –YPG ye karşı bizim yapacağımız bir harekât için bazı bölgelerden çekilmişler.
Bizim Türkiye’de iç barışımızı tehdit eden mülteci sorununu çözebilmemiz de bu harekâta bağlıdır. Güney sınırlarımıza komşu bir dost şerit çekmemiz elzem ve zaruridir.
İç cepheden korkmayın İsrail bayrağı taşıyan PKK-YPG ile Türkiye’deki kürtler bir olmaz. Savcılarımız, Mahkemelerimiz ve Anayasa Mahkememizin durup durup zurnanın zırt dediği zaman harekete geçmelerini de tasvip etmiyorum. Kürtlerin adalet ve kültür yönünden bir takım isteklerinin de kabulü zamanının da geldiğini düşünüyorum.
Sözün özü Trump ile geçecek dört yıl Türkiye için hiç de iyi olmayacak. Tek güvencemiz başımızda tecrübeli bir liderimizin olması. Haydi reis göster yine tecrübeni, yiğitliğini…
Allah’a emanet olunuz.
Av. Mustafa İlhan
Kayseri Strateji Derneği Başkanı
Henüz Yorum yok