MUSTAFA SARI
-YENİ- EKREM İMAMOĞLU VE TÜRBE ZİYARETİ
DEVLETTEN MANİDAR 1453 MESAJI
Türbeler, bir milletin tarihine, kültürüne ve manevi değerlerine ışık tutan kutsal mekanlardır. Bu mekanlarda ziyaretçiler saygı ve edep çerçevesinde hareket etmeli, hem fiziksel hem de manevi olarak huzur içinde olmalıdır. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı türbe ziyareti, kamuoyunda önemli bir tartışma başlattı. İmamoğlu'nun, Gülbahar Hatun ve Fatih Sultan Mehmet'in türbesine yaptığı ziyarette, ellerini arkada bağlayarak yürüdüğü ve bu görüntülerin basına yansıdığı durum, önemli bir soru işareti doğurdu. Bu görüntü, saygısızlıkla eşdeğer bir mesaj veriyor gibi algılandı.
Türbeye girerken ellerini arkada bağlamak, Türk kültüründe saygı ve edep kurallarına aykırı bir davranış olarak kabul edilir. Bu tür hareketler, kişinin bir konuda rahatsız olduğunu veya kasıtlı olarak saygısızlık gösterdiğini ima edebilir. Özellikle kutsal bir mekanı ziyaret ederken, gösterilen saygı, bireysel davranışlarla birlikte toplumun manevi değerlerine de yansır. İmamoğlu'nun bu şekilde bir davranış sergilemesi, yalnızca kendisinin değil, toplumun manevi değerleriyle de çelişir.
Fakat asıl dikkat çeken konu, basın mensubunun İmamoğlu'nun türbeye girişini arkadan çekerek servis etmesidir. Basın, genellikle bir olayın ön yüzünü, yüz ifadelerini ve göz teması kurarak tanıtır. Ancak arkadan çekilen bir görüntü, saygısızca yapılan bir ziyaretin izlenimini yaratabilir. Buradaki soru ise şu: Neden basın bu açıyı tercih etti? Arkadan çekilen bu görüntülerin izleyicilere ne tür bir mesaj verdiği ve kimlere hitap ettiği ciddi bir şekilde tartışılması gereken bir konudur.
Fatih Sultan Mehmet’in kabrinin bulunduğu türbe, sadece bir hükümdarın anısının yaşatıldığı bir yer değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birinin simgesidir. Gülbahar Hatun ve Sultan II. Bayezid’in annesi olan bir kadının kabrinin de burada bulunması, türbeyi sadece siyasi bir anlam taşımaktan çıkarıp, manevi ve kültürel açıdan çok daha derin bir anlam katar. İmamoğlu’nun bu kutsal mekana saygısızca yaklaşması, hem geçmişimize hem de manevi değerlerimize zarar verir.
Bu tür bir görüntü servis edilmesi, bazen kasıtlı bir eylem olarak da düşünülebilir. Özellikle medya aracılığıyla yayıldığında, halkın algısını etkileyebilir ve toplumsal değerlerle ilgili önemli bir mesaj verebilir. Bu tür bir yaklaşım, sadece tarihsel ve kültürel değerlerimizi sorgulatmakla kalmaz, aynı zamanda halkın manevi bağlarını da zayıflatabilir.
Buradaki en çarpıcı nokta, Ekrem İmamoğlu'nun türbe ziyareti ve ardından yapılan açıklamalar ile suç soruşturmasındaki zamanlamadır. Ekrem İmamoğlu, suç örgütü ve yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alındığı dönemde, türbede saygısızca bir tavır sergilemiş ve bunun üzerinden tam 1453 gün geçmişti. İstanbul’un fetih günü olan 1453, hem tarihi hem de manevi olarak büyük bir anlam taşır. İmamoğlu'nun gözaltına alındığı gün ile türbede saygısızlık yaptığı gün arasındaki bu 1453 günlük zaman dilimi, tesadüf mü yoksa devletin vermek istediği bir mesaj mı sorusunu gündeme getiriyor. Bu, tarihsel bir dönüm noktasına işaret eden bir zaman dilimi ve İmamoğlu'nun davranışları, kimi çevrelerce bir "subliminal mesaj" olarak algılanmış olabilir.
İmamoğlu’nun türbe ziyaretindeki bu saygısız davranışı ve ardından basın mensubunun tercih ettiği görüntü açısı, toplumsal belleğimizi ve milli değerlerimizi tehdit eden bir gösterge olabilir. Türbeler, geçmişin ve kültürün yaşatıldığı yerlerdir ve buralarda edebe dikkat etmek, yalnızca bireysel bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir yükümlülüktür. Bu tür durumlar, sadece bir kişinin eylemlerini değil, toplumun manevi değerlerine ve tarihine duyulan saygıyı da sorgulamaktadır.
Türbe ziyaretlerinde gösterilecek saygı, yalnızca geçmişe olan bağlılığımızı değil, aynı zamanda gelecek nesillere bırakacağımız kültürel mirası da yüceltir. Bu tür görüntülerle verilen mesajların, toplumsal huzur ve manevi değerlerimize zarar vermemesi için daha dikkatli olunmalıdır.
Henüz Yorum yok