EMİN GÖNEN
CÜBBELİ AHMET & YAHYA SİNVAR
CÜBBELİ AHMET & YAHYA SİNVAR
Cübbeli Ahmet namlı zat-ı muhterem demiş ki:
“Yahya Sinvar’a ‘ehli sünnet değil, şiadır’ demiyorum ancak aldığım duyum İran’ın bunu tercih ettiği.”
Yine bu muhtereme göre İran "Size silah vereceğim, size destek vereceğim" diye palavralarla kandırıp istediğini seçtirerek Hamas'ı kontrol altına alarak istediği gibi yönetebilir Ehli sünnete zarar verebilirmiş. Halid Meşal'in ehli sünnet olduğuna eminmiş ama Yahya Sinvar'ı İran tercih edince hazret, "bunda bir iş mi var" diye düşünürmüş. Hamas çok dikkat etsinmiş. Zaten İran Lübnan'a Gazze ye ne yapabilmişmiş ki. Bari Ehli sünnet elimizde kalsınmış.
Hah! şimdi tam oldu. Bir Hamas kalmıştı zaten şucu bucu diye didiklemediğiniz. Hamas'ta eline şeker verilip kandırılacak bir çocuktu sanki. Yahu önce hakkında konuştuğun adam hakkında bir bilgi sahibi ol. Senin Yahya Sinvar dediğin adam İsrail terör örgütünün sözde mahkemelerinde 4 kere müebbet hapisle cezalandırılmış. Tam 23 yıl İsrail hapishanelerinde kalmış. Kim bilir bu zamanlarda ne işkencelerden geçmiş. Bir esir takası pazarlığında özgürlüğüne kavuşunca İsrail'in başına bela olmaya devam etmiş. Başına 400 bin dolar ödül konmuş. İsrail'in öldürülecekler listesinde bir numaralı hedef konumunda.
Bu ve bunun gibi adamlar sürekli kelle koltukta canlarıyla başlarıyla savaşıyorlar. Her biri bu uğurda tüm hayatını, canını, malını, hatta tüm ailesini, evlâd-ı ıyâlini ortaya koymuş. Yahya Sinvar’ın başına geçtiği makam, sizin oturduğunuz veya oturmaya çalıştığınız postlara benzemez. Kendisinden önce o görevde olan dava arkadaşı İsrail melununun füzesiyle havaya uçuruldu. Bir önceki Mossad ajanları tarafından zehirlendi de esir takas operasyonuyla panzehir elde edilerek son anda kurtarıldı. Bir önceki yine İsrail’in kalleş bir füze saldırısıyla tekerlekli sandalyesinde şehit edildi.
Biraz düşünseniz böyle lüks malikanelerinizde oturduğunuz yerden bırakın akıl vermeyi ümmet olarak acizliğimiz karşısında utançtan isimlerini ağzınıza almaya ar edersiniz. Siz ekranlarda, şurda burda kendinizi ehli sünnet kalesi addedip sağa sola laf yetiştirmeye çalışırken, post mücadeleleri ile uğraşırken, onlar bu ümmet için Mescid-i Aksa için canlarından, ailelerinden, özgürlüklerinden feragat edip büyük bedeller ödediler. Ödemeye de devam ediyorlar.
Peki siz bu insanların bunca fedakarlığının, taşıdıkları bu devasa yükün, gösterdikleri bunca cesaretin karşılığında onlara dua etmek dışında ne gibi bir faydanız var ki haklarında hüküm verme ya da kendilerine akıl verme selahiyetini kendinizde görebiliyorsunuz. Yahya Sinvar çıksa şimdi İsmail Haniye gibi” bize maddi, lojistik ve askeri desteği en çok İran veriyor” dese ne diyeceksiniz. Zannederim ki alışık olduğunuz üzere bir reddiye de ona yazarsınız.
Siz kendinizi ehli sünnet, ehli tarik, ehli bilmem ne olarak konumlandırıp sadece laf ve fitne üretiyorsunuz. Ümmet için, zulüm altındaki tüm dünya mazlumları için, hakkın ve hakikatin hâkim olabilmesi için kayda değer tek bir gayretiniz yok. Polemik üreterek medyatik olmaktan başka bir icraatınızı da henüz görebilmiş değiliz. Ehli Sünnete can kurbanda siz ancak ehli laf kalesi olursunuz bu tavırla.
Henüz Yorum yok